onbaharın son söyleşisini Uğurlu Konakları Müdürü Alptekin Kumyaoğlu ile yaptık. Konağın yeşilliğini sonbahara karşı korumayı başaran bahçesinde, doğal olarak turizm ağırlıklı konuştuk.
– Kendini nasıl tanıtmak istersin?
A.K: 1971 Kastamonu doğumluyum. Abdurahmanpaşa Lisesi’nden mezun oldum. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetim Bölümü’nü bitirdim. 2001 yılında Kastamonu’dan ayrıldım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bir süre sağlık işleri bölümünde görev yaptım. 2002 yılında kısa dönem askerliğimi tamamladım. Askerden sonra Konya Selçuk Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nda göreve başladım. Eğitim Merkezi kordinatörlük görevinde bulundum. Gurbette hasretine dayanamadığım, havasını, suyunu özlediğim güzel memleketime 2014 yılında geri döndüm. Bu güzel konakta müdür olarak göreve başladım. Memleketime hizmet etmekten dolayı da son derece mutluyum.
– Memlekete dönüş kararında iş konusunda hiç bir kaygı yaşamadın mı?
A.K: İş kaygısını hiç düşünmedim. Ailem zaten burada yaşıyor. Bir bilgi birikimim ve iş tecrübem zaten gurbette oluştu. Memlekete döndüğümde iş bulabilir miyim diye hiç düşünmedim. Turizm sektöründe iyi gelişmeler olduğunu gözlemledim. 1997-2000 yılları arasında turizmle ilgili çalışmalarım olmuştu. Gülsen Kırbaş’ın sahibi olduğu Uğurlu Konakları’na müdür arandığını çevremdeki dostlar bana söylediler. Gülsen Hanımla görüştük, anlaştık ve konakta göreve başladım.
– Gülsen Kırbaş çok titiz ve zor bir turizimcidir…
A.K: Onun titizliğini çalışma azmimizi artıran bir özellik ve avantaj olarak görüyorum. Kendisinden turizm konusunda bilmediğimiz çok şeyi öğreniyoruz. Patronum diye söylemiyorum, ilk butik otel yatırımını ilimize yapmış olmasının çok anlamlı ve önemli olduğunu düşünüyorum.
– Turizme bakışını sorsam ne söylemek istersin?
A.K: Kastamonu’nun geleceği ve kalkınması için tek çıkış yolu dumansız fabrikaya benzetilen turizmdir. İnsanları büyüleyen çok zengin turizm destinasyonları olan bir şehre sahibiz. Müthiş bir potansiyeli var, ama bu zengin potansiyeli harekete geçirmekte kent olarak biraz zorlanıyoruz. Öncelikle çok iyi bir tanıtıma ihtiyacı var.
– Bu yıllardır söyleniyor… Peki neden bu ihtiyacı bir türlü gideremiyoruz; eksik olan ne?
A.K: Konya’da görev yaptım. Konya’da şehir için yapılan her iş birlik ve beraberlik içinde yapılıyor. İnanç turizminde herkesin bildiği gibi Mevlana’nın çok önemli bir yeri var. Konya ‘da Mevlana yılı ilan edildi. İnanç turizminde iyi bir tanıtım için Şeyh Şaban-ı Veli Yılı ilan edilemez mi? Birlik olursak çok rahat edilebilir. 1 Kasım seçimlerinin ardından yeni kurulacak olan hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı’nı ilk davet eden il biz olalım. Kastamonu’ya davet edip, bakanı ilk biz getirebilirsek tanıtım adına iyi bir iş yapmış oluruz diye düşünüyorum.
– Diyelim çok iyi bir tanıtım yaptık ve yoğun bir turist akını oldu. Konaklama altyapısı ne kadar yeterli?
A.K: Doğru söylüyorsunuz. Konaklama altyapısını bir kaç yıl içinde bir an önce yapmalıyız. Çünkü kötü reklamın telafisi kolay olmuyor. İlimize yemin törenleri için gelen asker aileleri konaklamada sıkıntı yaşıyorlar. Merkez ve ilçelerimiz birlikte hareket ederlerse turizimde çok daha kolay tanınır ve gelişiriz. Konaklamayı bir an önce tesis etmeliyiz.
– Uğurlu Konakları olarak yeni yılda yeni bir yatırım projeniz var mı?
A.K: Evet, var. Konağın bitişiğinde olan bir eski evin restorasyon çalışmasına başlayacağız. 10 odalı bir yeri ilave edeceğiz. Kırbaş ailesi turizme yatırım yapıyor, sahip çıkıyor. Turizm yatırımlarına dönük projeler üretiyor. Her zaman desteği hak eden bir aile olduğunu düşünüyorum.
– Fuarlara katıldığınızı biliyorum. Bir faydasını görüyor musunuz?
A.K: Uluslararası fuarlara katılımcılar çok fazla oluyor. Kastamonu’da bir turizm fuarı düşünülebilir mi? Fuarcılık kolay bir organizasyon değil. İlin yöneticilerine sormak lazım. Geçtiğimiz aylarda bir Ahşap Fuarı yaptık. İyi bir tanıtım oldu mu, olmadı mı diye sormak lazım. Sayın Valimiz Şehmus Günaydın da katıldığı fuarlarda önce Kastamonu’yu tanıtmaya çalışın diyor. Biz de fuarlarda ilimizi en iyi şekilde tanıtmaya çalışıyoruz.
– Son aylarda ülkemizde meydana gelen üzücü olaylar turizme nasıl yansıdı?
A.K: Tabi ki çok kötü yansıdı. Kastamonu da yaşanan üzücü olaylardan turizm adına etkilendi. Türkiye’nin son üç ayda turizm gelirlerinden kaybettiği rakamın çok yüksek olduğunu okuduğum kaynaklardan biliyorum. Güneydoğu’ya giden yok. Biz yabancı turist alıyorduk; son aylarda gelen tek tük yabancı turisti konaklattık.
– Turizm özellikle ülkemiz ekonomisi için çok önemli mi demek istiyorsun?
A.K: Evet. Ülkemizin de, ilimizin de dinamosu turizmdir. Kastamonu’da bildiğiniz gibi çeşitlendirilebilecek çok turizm çeşidimiz var. Karavan ve eko turizm ilimizin gelecekteki en güzel turizm çeşidi olduğunu düşünüyorum.
– Sektörde eleman sıkıntınız var mı?
A.K: Hem de çok var. TUREM’e bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. TUREM’den mezun olan ya da staj yapmak isteyen öğrenciler il dışına yönlendiriliyor. Ben bu öğrencilerin stajlarını ilimizde bulunan turizm işletmelerinde yapmalarını arzu ediyorum. Kendi ilinde sataj yaptıklarında il dışına gitmeden sektörümüzde çok daha kolay iş bulacağını düşünüyorum.
– Konağınızda ağırladınız ünlüler var mı?
A.K: Çok ünlü misafir kaldı. Bir çok ünlü sanatcı, devlet adamı, valiler, büyük elçiler konağımız da ağırladık. Konağımızın şeref defterine yazdıkları sevgi ve övgü dolu sözleri ekip olarak yükümüzü her geçen gün daha da artırıyor. Bizde konbağımıza gelen misafirlerimize verdiğimiz hizmetlerle güleryüzlü ekibimizle misafirperverliğimizi en iyi şekilde göstremeye çalışıyoruz.
– Sporculuk yönün olduğunu biliyorum. Turizme nokta koyup sporculuk yönünle kısaca ne söylemek istersin?
A.K: Kendimle ilgili bir şey söylemeden önce emin adımlarla şampiyonluğa doğru ilerleyen 2. lige çıkacağına emin olduğum Kastamonusporumuza gönülden başarılar diliyorum. Uğurlu Konakları olarak da elimizden gelen desteği veriyoruz. Benim sporculuk yönüm gelince aileden gelen bir spor merakım var. Bu merakımı basketbol ve masa tenisi sporu yaparak gerçekleştirdim. Zaman zaman da fırsat buldukça bu sporları yapıyorum. İl bazında masa tenisinde birinciliklerim var. Türkiye’de ilk 16’ya girdim. DSİ masa tenisi takımıyla gittiğimiz Sakarya Türkiye Şampiyonası’nda masa tenisinde Fenerbahçe’ye karşı oynadım. Yenildim, ama çok iyi mücadele ettim. O günü hiç unutmam.
– Son söylemek istediğin?
A.K: Bana söz verdiğiniz için size ve gazeteniz çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. Sağolun.
Uğurlu Konakları’nın bahçesinde konağın İşletme Müdürü Alptekin Kumyaoğlu ile yaptığımız bu güzel sohbetle sonbaharı uğurlarken, ben de sohbetimiz sırasında, çay ve kahve servisi yapan konağın güler üzlü çalışanlarında gönülden teşekkür ederek ayrılıyorum çok sevdiğim bu güzel konaktan… Bir başka hikaye ve haberlerde buluşmak üzere… Sevgi ve saygıyla mutlu kalın