Cemre… Henüz 3 yaşında. 10 Kasım’da saat 09.05’te kalktı ayağa… Ata’sına saygısını sundu. Elleri yanda, gözleri ufukta, başı dimdik… Tıpkı Ata’sından öğrendiği gibi…
Atatürk’ü anarken bir gösteri yaptı Cemre… “Çocuk kalbiyle…” Önce kalbini gösterdi sonra duvarda duran Ata’sını… Cumhuriyet’in emanetçisi Cemre, siyahlar içindeydi bugün.
Matemden değil, yanlış anlaşılmasın… Yokluğuna olan isyanından.
Bir kreşte 10 Kasım anmasına katıldım. Ata’mı cumhuriyet bekçilerinin yanında andım. Sorulan sorulara verilen cevapları duymanızı çok isterdim ki yalnızca bir tanesine örnek vereceğim…
Öğretmenlerinin sorduğu “Atatürk şu an nerede?” sorusuna hep bir ağızdan “Kalbimizde” cevabını verdi yarının büyükleri… Yaşları 3,4 ve 5 arasında değişen çocuklar, henüz hiç bilmeseler bile, kalplerinde yaşatıyor Ata’sını…
“Payidar” kelimesinin anlamını bilemeyecek kadar küçükler henüz. Ancak, payidar kılacak kadar büyük kalpleri.
Düzeltti öğretmenleri, “Atatürk’ün naaşı nerede?” Birden “Anıtkabir” sesleri yükseldi salondan… Tebrik miniklere ama başarı gelecek nesli yetiştiren öğretmenlerin.
Bu 10 Kasım’da geleceğe bakmak istedim… İleride meydanları kimler dolduracak, görmek istedim. Cemre dolduracak… Atahan, Feride, Ali Mirza dolduracak meydanları…
Dileğim, bizden çok daha iyi iş çıkarmaları.
Bunun sadece bir dilek olmadığını, bir vakit geldiğinde gerçekleşeceğini gösterdi gözlerindeki ışıklar… Sibel öğretmene, Feriha öğretmene, Hasret öğretmene bin minnet. Minik kalplere bin sevgi ve umut verdikleri için bin teşekkür…
GÖZDE MINIK