Vali Meftun Dallı:
“Ağustos ayı, 1071’de Sultan Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusunun Anadolu kapılarını açarak, bu toprakları sonsuza dek Türk Milletine vatan kılmasından bu yana Türk’ün zaferler ayı olmuş, İstiklâl Savaşımızı zafere taşıyan Büyük Taarruz, bu zaferler silsilesini taçlandırmıştır.
Türk Milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde giriştiği bağımsızlık mücadelesini, bütün zorluklara ve mahrumiyetlere rağmen, sarsılmaz bir irade ve olağanüstü fedakârlıklarla kazanmayı başarmıştır. Kastamonu’muzun, yüreği bağımsızlık ve vatan aşkı ve iman dolu güzel insanları, Çanakkale Savaşı’nda olduğu gibi, cephede verdiği şehitlerle ve Karadeniz sahilinden cepheye, “İstiklâl Yolu” üzerinden taşıdığı mühimmatla, Millî Mücadele’nin zafere ulaşmasına büyük katkılar yapmıştır. Bu fedakârlığı unutmayan Atatürk, Kastamonu halkının davetini kabul ederek, 23 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya tarihî bir ziyarette bulunmuş, Şapka ve Kıyafet İnkılâbını burada başlatmıştır.
Kastamonu’muz, Çanakkale ve İstiklâl savaşlarında ortaya koyduğu bu vatan ve millet aşkını o zor zamanlarda olduğu gibi bugün de yüreğinde taşımaktadır ve daima taşımaya ve Türkiye Cumhuriyeti’nin, bu aziz vatan coğrafyasındaki en sağlam ayaklarından biri olmaya devam edecektir.
Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Şapka ve Kıyafet İnkılâbını başlatmak üzere Kastamonu’ya gelişinin 98. Yıldönümünü kutlarken, başta kendileri olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’mızın bütün kahramanlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, sevgili Kastamonulu hemşehrilerime en içten sevgi ve saygılarımı, sağlık, huzur ve başarı dileklerimi arz ediyorum.”
•
Milletvekili Hasan Baltacı
“Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, cumhuriyetin ilk dönemlerinde gerçekleştirdiği büyük devrimlerin en önemlilerinden olan Şapka ve Kıyafet İnkılâbının 98 yıl önce Kastamonu’da ilan edilmiş olmasının onur ve gururunu yaşıyoruz.
Şapka ve Kıyafet İnkılâbını 23 Ağustos ile 1 Eylül 1925 tarihleri arasında Kastamonu’ya gerçekleştirdiği ziyarette tüm dünyaya ilan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 25 Kasım 1925’te kanunlaşan bu devrimle Cumhuriyetimizin yaşam tarzı bakımından uygar milletlerle birlik ve beraberlik içinde, olduğunu göstermiştir.
Kurtuluş ve kuruluşta büyük fedakârlıklar gösteren Kastamonu halkına emanet edilen ve miras bırakılan bu büyük devrimle ne kadar övünsek azdır, sorumluluğumuz ise bir o kadar büyüktür.
Siyasi iktidarın 20 yıldır yıpratıp zarar vermek için canhıraş mücadele ettiği, bu anlayıştan beslenip cesaret bulan meczupların ise hemen hemen her gün akıl dışı açıklamalarıyla saldırı altında olan bu büyük devrim, başta biz tüm Kastamonulular olmak üzere her bir yurttaşımızın Cumhuriyet’e ve Atatürk’e dünden daha fazla, daha büyük bir inançla sımsıkı sarılmasıyla yaşayacak, geleceğimizi kuşatan bu karanlığı dağıtacaktır.
Bu duygularla Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişi Şapka ve Kıyafet İnkılâbının 98’inci Yıldönümünü kutluyor, bu onur ve gururun tek sahibi Kastamonulu hemşerilerime gönülden şükranlarımı sunuyorum.”
•
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu:
“Kurtuluş Mücadelemizin kahraman şehri, şehitler diyarı Kastamonu’muza Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gelişi, muasır medeniyetler seviyesinin en önemli adımlarından biri olan Şapka ve Kıyafet İnkılâbı’nın 98’inci yıl dönümünü en kalbi duygularımla kutluyorum.
Toplumsal kalkınma hedefiyle gerçekleştirilmiş olan Şapka ve Kıyafet İnkılâbı, ekonomiden, eğitime, bilimden, kültür ve sanata güçlü bir Türkiye oluşturmak hedefiyle atılmış bir adımdır. Bu inkılabın şehrimizde yapılmış olması Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’ya duyduğu güven ve verdiği önemin en açık göstergelerinden biridir.
Öyle ki şehrimiz Milli Mücadele yıllarında kilit bir rol oynamıştır. Kahraman ecdadımız milli şuur bilinciyle hareket etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerine en sağlam harcı atmıştır. Atılan bu harç 100 yıllık Cumhuriyetimizin nişanelerinden biridir.
23 Ağustos ayrıca Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olması sebebiyle tarihimizde önemli bir yeri olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin başlangıcıdır. İstiklali için yekvücut olan bir milletin varoluş mücadelesinin şanlı günüdür.
Ülkemizin kurucusu Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve toprağı vatan yapan kahramanlarımızı saygı, özlem ve rahmetle anıyorum. Gazilerimizi minnetle ve şükranla yad ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri Şapka ve Kıyafet İnkılâbı’nın 98’inci yıl dönümünü en kalbi duygularımla kutluyorum.
Ne Mutlu Türk’üm diyene.”
•
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Şapka ve Kıyafet İnkılâbını Cumhuriyet şehri ilimiz Kastamonu’da ilan etmesinin üzerinden 98 yıl geçti.
Kastamonu halkının çok büyük bedeller ödediği Kurtuluş Savaşı’yla kazanılan bağımsızlığımızın sağlam temellere dayandırılarak yaşatılması için önemli devrimlere imza atan Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çağdaşlaşma atılımları içinde, şapka ve kıyafet devrimine ayrı değer vermiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin modern ve çağdaş yapısını tüm dünyaya bundan 98 yıl önce Kastamonu’dan duyurmuştur. Şapka devrimi Kastamonu’nun onurudur, gururudur.
Şapka ve Kıyafet İnkılâbı ile asıl yapılmak istenen zihniyette değişikliktir. Ancak Atatürk devrimleri her dönemkinden daha çok saldırı ve tehdit altındadır. Korunmasına, sahip çıkılmasına dünkünden daha çok ihtiyaç vardır. Bu başta tüm Kastamonuluların sorumluluğudur.
Bu duygularla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’ya gelişleri, Şapka ve Kıyafet İnkılâbının 98. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.”
•
CHP Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak:
“Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişi Şapka ve Kıyafet İnkılâbının 98’nci yıldönümü kutlu olsun.
Kayığıyla kağnısıyla, kanıyla canıyla, bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasında büyük fedakârlık gösteren Kastamonu, 98 yıl önce Atatürk’ün tarihe kazınan “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” sözleriyle onurlanmış, “bu serpuşun adına şapa denir” sözleriyle gururlanmıştır.
Bu onur ve gurur bize, Kastamonu’ya aittir.
Bugün ülke olarak geldiğimiz nokta göstermektedir ki, Atatürk devrimleri ve demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesi; milli egemenliğin güvencesi aynı zamanda karşı karşıya bulunduğumuz ekonomik ve sosyal sorunların tek çaresidir. İşte bu nedenle Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizler için kurduğu Cumhuriyete, onun ilke ve devrimlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizi daha aydınlık yarınlara ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağız.
Şapka ve Kıyafet İnkılâbı kutlu olsun.”
•
Atatürkçü Düşünce Derneği Kastamonu Şubesi:
“Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişi ve Şapka ve Kıyafet Devrimi’nin 98. yıl dönümünü gururla ve heyecanla kutluyoruz. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanışının ve cumhuriyetin ilanının hemen sonrasında Kastamonu’ya yapmış olduğu 9 günlük gezide Atatürk’le beraber olmak ve O’nu ağırlamak Kastamonulular açısından onur ve övünç kaynağı olmuştur.
Atatürk’ün Kastamonu ve ilçelerine yaptığı gezide halkın arasına girerek sorunlarıyla ilgilenmesi yanında Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş uygarlığı yakalamak amacıyla nasıl bir yol izleyeceği ve toplumsal yaşamın dünya ile uyumlu duruma getirilmesi konusunda verdiği mesajlar çok önemli ve tarihseldir. O güne değin ulusal olmayan, kullanışsız ve çağ dışı giysiler giyen halkımız Atatürk’ün isteği ve önerisi ile şapka giymeye başlamış, giysilerini değiştirmiştir. Kuşkusuz, yüzyıllardır gericiliğin, hurafelerin ve din bezirgânlarının eline terk edilerek giydiği fesin, sarığın ve giyeceklerin dinsel giysiler olduğunu sanan halkımız açısından şapka giyilmesi tek başına hiçbir şey ifade etmez. Önemli olan Atatürk’ün Kastamonu ve ilçelerinden ülkemize ve dünyaya verdiği mesajlardır. Atatürk, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk Halkı uygardır. Ancak hayatı ve yaşayış şekliyle de uygar olduğunu göstermek zorundadır” sözleri ile, başlattığı Anadolu Aydınlanma Devriminin gerekçesini ortaya koymuştur.
Özellikle, dört gün kaldığı İnebolu’dan verdiği “Efendiler ve ey Millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır” mesajı ile çağdaşlığın ve uygarlığın önemini vurgulamış; cumhuriyetimizin yönünü ve hedefini göstermiştir. Atatürk sonrasından günümüze cumhuriyetimizin hedeflerini ve bizzat Atatürk ve arkadaşları tarafından belirlenmiş ilkelerini değiştirme, yok etme gayretleri boşunadır. Çünkü çağdaş Cumhuriyetimiz yüz binlerce şehidimizin kanı ile kurtarılan yurdumuzda bedeller ödenerek kurulmuştur.
Bu duygularla değerli Kastamonuluların Şapka ve Kıyafet Bayramını kutlar, saygılar sunarız.”