Kastamonu milletvekilliği için aday adayı olan MHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Mehmet Sami Uzun, aday adaylığı ile ilgili olarak parti binasında bir toplantı düzenledi.
7 Haziran seçimlerini dönüm noktası olarak gördüklerini söyleyen Sami Uzun, “Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşıyan bu tarihi fırsat ve tarihi randevu için geriye sayım başlamıştır. Seçim sandığında ortaya çıkacak milli irade, ya AKP kadrolarına yaptıklarının hesabını soracak, ağır bir ders verecek ya da yoksulluğa, işsizliğe, soyguna, vurguna, yolsuzluğa, sosyal gerginliğe ve huzursuzluğa Türk milleti katlanmaya mahkum olacak” dedi.
Çiftçinin kredi ekip, borç biçtiğini söyleyen Sami Uzun, “Üretse de borçlu çıkmakta, ekse de karşılığını alamamaktadır. Huzursuzluk, geçim darlığı, borç yükü, her köyümüzde var. Köylü boşuna çalışmakta, biçilenler tefeciye, tarım kredi kooperatiflerine ve bankalara teslim edilmektedir. Esnafın da durumu pek farklı değildir. Esnafımız faiz-kredi batağında nefes dahi alamamaktadır. Başbakan ise esnafımızın kullanmak zorunda kaldığı kredi tutarı ile övünmektedir” diye konuştu.
Kastamonu’nun çok sayıda sorununun olduğunu ve her birinin çözüm beklediğini söyleyen Sami Uzun sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kastamonu’da göçün en büyük sebebi işsizliktir, tarım ve sanayinin büyüyememiş olmasıdır. Tabii güzelliklere ve zengin tarihi eserlere rağmen turizm gelişmemiştir. İlimiz, yeraltı şifalı kaynak suları ve maden rezervleri açısında da zengindir. Fakat yeterince değerlendirilememektedir. Kastamonu’nun ekonomisi canlanmalı, sanayisi büyümelidir. Bölgesinin eğitim, sağlık ve turizm merkezi haline gelmelidir. Bunun için Batı Karadeniz illerini kapsayan bir kalkınma projesi hazırlanmalı, Kastamonu’nun maden haritası yeniden çıkartılmalıdır. Köylerin boşalmasının önüne geçmek için ekilebilen tarım alanları kullanılabilir hale getirilmeli, hayvancılığa da önem verilmelidir. İstinaf mahkemelerinin kurulma yerleri arasına Kastamonu’da alınarak adli anlamda da bölgenin merkezi haline getirilmelidir. İnebolu Limanı’nın uluslararası ve ithalat yapılabilen bir liman haline getirilmesi ve kapasitesinin artırılması da gerekmektedir. Ankara ve İstanbul’daki Kastamonulu işadamlarının memleketlerine yatırım yapmalarını sağlamak için çalışmalar yapılmalı. Marka olan ürünlerimizin üretiminin artırılması ve daha karlı hale gelmesi için projeler hazırlanmalıdır. Şeker Fabrikası özelleştirilmesinin durdurulması, şeker pancarı üretiminin artırılması ve buna bağlı olarak büyük ve küçükbaş hayvancılığın daha çok teşvik ve hibelerden yararlandırılma çalışmaları yapılmalıdır. Biz bu göreve talibiz. Bunun için gerekli olan bilgiye, birikime, tecrübeye, inanmışlığa ve adanmışlığa sahibiz.”