Batarya üreticisi CATL şirketinin kıdemli yöneticisi Robert Lai, son 10 yılda batarya menzillerinin 4 katına çıktığını ve batarya maliyetlerinin yüzde 80 düştüğünü vurguladı. Konuşmasında 5G teknolojisine dikkat çeken Lai, “Kısa bir süre içerisinde 5G teknolojisiyle otomobiller daha iyi bir iletişim aracına dönüşecek. Artık sadece tek başına bir araç değil, aynı zamanda akıllı bir mobil cihaz haline gelecekler” diye konuştu. Robert Lai ayrıca, 2030 yılında elektrikli araçlarla konvansiyonel araçlar arasındaki satın alma tercihlerinin de yarı yarıya dengeleneceğini söyledi.
Her biri alanında uzman yerli ve yabancı mühendisler, otomotiv endüstrisindeki elektrikli araç dönüşümünü tüm yönleriyle ele almak üzere Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC” için İstanbul’da buluştu. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP) ile Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından düzenlenen ve Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği’nin (Amerikan Society of Automotive Engineers – SAE International) desteklediği IAEC 2019’un bu yılki ana teması “Elektrikli Araç Teknolojileri ve Geleceği” oldu. Elektrikli araçlardaki mevcut durum ve gelecekte dünyayı bekleyen gelişmelerle ilgili ufuk açıcı bilgilerin verildiği konferansta; Li-Ion bataryalarda gelinen nokta, elektrikli araçlarda teşvik sistemleri, elektrikli araç güç aktarma organlarındaki yenilikçi trendler, Türkiye elektrikli araç pazarı, Türkiye’de batarya üretimi, yakıt hücre sistemleri, ticari araç elektrifikasyonu eğilimleri, batarya durum tespitleri, şebeke ve ağ dağıtım sorunları, şarj teknolojileri, ve batarya teknolojilerinin tedarikçilere etkileri konularında oturumlar düzenlendi.
“Avrupa ve ABD, Çin’i takip ediyor”
Konferansın açılış konuşmasını yapan Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve IAEC 19 Konferansı Başkanı Günay Anlaş, dünyada elektrikli araçlara olan ilginin artarak devam ettiğini belirterek, “Yaklaşık 10 yıl önce 1 yılda satılan elektrikli araç sayısı binler mertebesindeyken, günümüzde milyonlardan bahsediyoruz. Bu konuda en büyük paya sahip olan Çin’in ardından Avrupa ve ABD gelmekte. Türkiye’de ise geçtiğimiz yıl, devlet ve sanayicilerin işbirliği ile elektrikli otomobil üretimi için çalışmalara başlandı. Bununla birlikte elektrikli araç bataryalarının nerede dolumunun yapılacağı, elektrikli araçların menzilleri, elektrikli araçların ve üretimlerinin çevreye zarar verip vermediği, kullanılan elektriğin hangi kaynaklardan üretileceği ve araç maliyetleri gibi pek çok soru gündemi oluşturmaktadır” dedi.
“Menzil 4 kat arttı, maliyetler yüzde 80 düştü”
Konferansa ana konuşmacı olarak katılan dünyanın en büyük lityum batarya üreticisi CATL şirketinin kıdemli yöneticisi Robert Lai, “Günümüzde elektrikli araçların pazara giriş oranları yüzde 5’lere kadar çıktı ve elektrikli araçların pazar adetleri 1 milyonu aştı. Toyota, VW ve BMW gibi elektrikli araç teknolojilerini çok erken bir dönemde kabul eden üreticiler, performans ve maliyet açısından önemli geliştirmelere imza atıyorlar. Şarj altyapısına bakıldığında dünya çapında 350 kWh değerlerine ulaşan istasyonlar kurulmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz 10 yıla göre batarya menzilleri dört katına kadar çıktı. Bunu yaparken de yaklaşık yüzde 80 oranında batarya maliyetleri düşürüldü. Yakın gelecekte elektrikli araçlar bu anlamda konvansiyonel araçlarla eş değer rekabete ulaşacak, hatta daha iyi fiyatlara satışa çıkacak” diye konuştu.
“Satın alma dengesine baktığımızda ise, 2025 yılında elektrikli araçlar ve içten yanmalı araçların dengeli bir seyir izleyeceğine inanıyoruz” diyen Robert Lai sözlerine şu şekilde devam etti: “2030 yılına geldiğimizde elektrikli araçlarla konvansiyonel araçlar arasındaki satın alma tercihlerinin de yarı yarıya dengeleneceğini söyleyebiliriz. 2040 yılına gelindiğinde ise artık elektrikleşme çok daha artacak. Diğer taraftan 5G dünyada teknolojiyi çok farklı bir boyuta taşıyacak ve bu durum otomotiv endüstrisini de önemli oranda etkileyecek. Çok kısa bir süre içerisinde 5G teknolojisiyle otomobiller daha iyi bir iletişim aracına dönüşecek. Artık sadece tek başına bir araç değil, aynı zamanda akıllı bir mobil cihaz haline gelecekler. Büyük olasılıkla otonom kullanım oranı da yüksek düzeylere çıkacağından, elektrikli araçlara bu özellikler katıldığında çok daha hızlı yaygınlaşacağına inanıyoruz.”