Spora ve yazıya adanan bir hayat dün ebediyet sayfasını açtı, ardında bıraktıkları sayesinde dünya döndükçe unutulmayacaklar kafilesine ismini yazdırdı, dünya fani anısı baki kaldı…
Muhtemelen bir daha Ahmet Tamel gibisi kolayına gelmeyecek çorak dünyamıza, yokluğu yüreğimize keder saldı.
Koca bir ömrü insanlara adamak gibi zorlu bir gönül işine soyundu…
Karşılığı kederle karışık tebessüm oldu.
Hangi toplum sevdalısı mutluluk limanından yelken almıştır yahut mutluluk limanına demir atabilmiştir ki…
Dalgalı denizlerin kaptanıydı.
Şikayet etmedi hiç…
Bile bile ladesti.
Spor insanıydı…
Basketbol potasına envaiçiçekler dikti.
Yazı insanıydı…
Milyonlarca kelime döktü göle; ya tutarsa.
Kastamonu’da basketbol onunla kök saldı…
Yüzlerce sporcu tedrisatından geçti, her birinde unutulmaz izler bıraktı, basketbol yanısıra hayat bilgisi öğretti.
İsmi şehrimizdeki bir spor salonunda dalgalansa ah gelecekte…
Spor namına döktüğü karşılıksız emeğe vefa paritesi üzerinden değer bulmuş ne güzel bir toplumsal ödeme olurdu.
Ahmet Tamel…
Basketbol okuluydu.
Yazı insanıydı…
Hesapsız, kitapsız, çıkarsız.
Uzun sakallıgastecilerdendi, sakalları edebiyata batmış olur böylelerinin, romantik ve kırılganlardır…
Karınca incitmekten korkarlar yürürken, kelimeleri ise atom bombası kıvamındadır.
Heceyle döverler uğursuzu…
Cümleyle çıkarlar bir kamyon dolusu haydutun içinden.
Ne kadar izah edilse anlaşılmaz Ahmet Tamel’lerin hayattan anladıkları…
Yahut hayata kattıkları.
Bir damla mürekkebi yeter boydan boya denizi boyamak için…
Yorgun gözlerindeki tek damla aydınlık yeter zifiri karanlığıışığa kesmeye.
Ahmet Tamel spor ve yazı insanıydı…
Her iki koşusundan da geriye kadri bilinecek koca bir emek miras kaldı.
Gözyaşlarıyla uğurlanacak adam değil O…
Bedenleri ölür Ahmet Tamel gibilerin, anıları hep taze bir fidan gibi sürgün verir insanların arasında.
Kâh basketbol topunu yeni eline almış bir çocuğun merakında…
Kâh içini sarı kağıtlara gözyaşına batıra batıra döken bir gastecinin satırlarında.
Sakallarışiirle karışık…
Kederli bir tebessüm yüzünden eksik olmazdı.
