Kadıdağı istikametine yolum düştü dün öğleden sonra, taa vaktinde üniversite niyetine yapılmış binalar ile trafik hastanesi namına yapılmış bina göz göze, mahalli idareler eğitim merkezine nasip olmayan binalar ile sporcu konaklamasına vakfedilip de yıkıntısı dahi kalmamış binalar ise geride…
Yetmezmiş gibi bir de heykel yerleştirmişiz tüm bu maharetimizin tam ortasına.
Kurtuluş Savaşı kahramanımız Halime Çavuş heykeline şehir içinde yer bulamadık besbelli ki şehirlerarası karayolunun kenarına ikamet eylemişiz…
İzbe bir depoya da kaldırılabilirdi gerçi, açık havaya şükür.
(Gerçi şehir içindeki başta kimi Atatürk heykelleri olmak üzere milli mücadele anıtlarının halini görüyoruz; ahde vefa, ecdada saygı, devletimizin kurucularına şükran konusunda destan yazıyoruz maşallah…
Ayıptır, günahtır, yazıktır.)
Yatırım çöplüğüne dönmüş bölgede adeta ne yapılacağı akla getirilemeyen, adeta her yıl bir başka kurumun “postalandığı” eski trafik hastanesi kimlikli bina yokmuş gibi, yanıbaşında yeni bir bina inşaatına daha başlamış devletimiz…
“Bölge trafik denetleme binası.”
Ne gerek var oysa?…
Mevcut binanın nesi eksik, tak “bölge trafik denetleme” tabelasını geç git, üstelik binanın ilk yapılış gayesine de uygun kaçardı bir nebze.
Paramız çok herhalde…
Fazla bina göz çıkarmaz.
Üniversite niyetine yapılmış bina kümesi depreme dayanıklı olmadığı yönündeki rapor doğrultusunda yıkılmayı bekliyor…
Binanın sahibinin kim olduğuna dair ise rivayet bol; kimi üniversite diyor, kimi milli eğitim.
Sözkonusu bu bina kümesinin de üzerinde olduğu bilmem kaç dönümlük alanın sportif amaçlı kullanılacağı ifade ediliyordu gel zaman git zaman…
Hatta bu alanı da içine alacak şekilde Kadıdağı’nın kapsamlı bir spor adası olmasından söz ediliyordu.
Yetkililer “spor” diye diye mangalda kül bırakmıyor…
Biz de yazıyorduk daha doğrusu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devredilmesi beklenirken söz konusu alanın…
Sessiz sedasız İçişleri Bakanlığı’na verilmiş iddialara göre.
“Özel Harekat Eğitim Merkezi” olacakmış yeni planlamada…
Hem de bu alanda ülkemizin en gelişkin tesisi kurulacakmış.
“Kadıdağı spor adası”…
Hayalmiş.
Özel harekat eğitim merkezi olması fena mı olur?..
Yoo.
En azından…
Halime Çavuş heykelinin varlığı bir anlam kazanmış olur bu sayede.
- ••
Not:
Yerleşimleri kasabadan şehir statüsüne çıkaran her ne kadar kamu eliyle alınan resmi kararlar olsa da, madalyonun bir de fiili arka planı var…
Şehirler nüfuslarıyla, apartmanlarıyla, iş merkezleriyle varsın ne kadar cüsseli olurlarsa olsunlar; kültür, sanat, eğitim misali sosyal mevzularda güdük kaldıkça ancak “hormonlu kasaba” olarak yollarına devam ederler.
Şehrimizde düzenlenen kültür, sanat, eğitim etkinliklerine ve bu sayede oluşan iklime baktıkça….
Nefes almakta zorlanıyorum.
İki yüz önce Taş Mektep, Abdurrahmanpaşa, Gölköy ekolünün vücut bulduğu topraklarda…
Bugünkü kısırlığı anlamak mümkün değil.
Fiilen şehir kalamayız bu kafayla…
Resmiyetle yetiniriz ancak.