Kastamonu’da zamanla teknolojinin gelişmesi sebebiyle ekimine ara verilen ve 30 yıldır ekimi yapılmayan kendirin hasadına başlandı. Kastamonu’da bu yıl 2 bin 300 dekar alanda kendir ekimi gerçekleştirildi.
Kastamonu’da 1930’lu yıllarda yaklaşık 35 bin dekar alanda ekimi yapılan ve önemli ihracat ürünleri arasında yer alan kendir, bölgede tekrar ekimine başlandı. En son 1993 yılında Kastamonu’da 148 köyde 3 bin 519 çiftçi 16 bin 464 dekar alanda kendirin ekimini yaptı. Çoğunlukla kenevir lifi üretimi yapılan Kastamonu’da 2002 yılında 37 dekar alanda kendir ekimi yapılırken, 2018 yılına kadar kendir ekimi gerçekleştirilmedi. 2018 yılında Hanönü ilçesinde bir üretici tarafından 37 dekar alanda kendir üretimi yapılırken, 2023 yılında tamamı sözleşmeli üretim olarak yaklaşık 2 bin 300 dekar alanda lif ve tohum üretimi için kendir üretimi yapılmaya başlandı.
Son yıllarda üretimi giderek artan kendirde önümüzdeki yıl sözleşmeli üretim olarak 10 bin dekar alanda kendir ekimi yapılması planlanıyor.
Bu çerçevede endüstriyel olarak ekimi yapılan kendirin hasadı, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Çetmi köyünde gerçekleştirildi. Daha önce insan gücüyle hasadı yapılan fakat son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle hasat makinelerle gerçekleştirildi.
Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Endüstriyel Kenevir Hasadı Tarla Günü” etkinliğinde katılımcılara kendir hakkında bilgiler verildi. Ardından Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, “Kenevir bitkisi, Kastamonu’nun yakından bildiği bir bitkidir. Osmanlı’dan günümüze kadar bu bölgeye kenevir bitkisinin ekimi yapılıyor, işlenip kullanıldı. Ben, şahsen kendim çocukluğumda hatırlarım çuvallarını, urgan ve halatlarını zaten biliyoruz. Özellikle Kanunu Sultan Süleyman döneminde bu bölgede imalatları yapılması söz konusu oldu, hatta ekilmesi yönünde teşvikte edilmiştir. Ancak zaman içerisinde bu üretim sentetik üretim ile olan rekabeti kaybetmiştir. Bizim esas problemimiz bu ürünü halat ve çuval dışına çıkaramamaktan kaynaklanıyor. Ben literatüre baktığım zaman kenevir bitkisi özellikle endüstriyel alanda, değişik alanlarda, gıdadan tutun tekstil ürünlerine kadar, sağlıktan kozmetiğe kadar birçok alanda kullanılması mümkün bir bitki. Endüstriyel alanda çok değerli bir bitki. Ancak biz, ülke sanayisi olarak bu alanlarda bu bitkisi iyi şekilde kullanamadığımız için dolayısıyla zaman içerisinde talep azalıyor. Bir taraftan da getirisi az oluyor. O yüzden de tamamen bu bölgede üretim durmuş 2018 yılına kadar. Ardından Cumhurbaşkanımız önderliğinde hem bölgemizde hem de ülkemizde canlandırılması noktasında çalışmalar yapıldı” dedi.
Kendirin gelecek yıllarda ülkemizde hak ettiği değeri alacağına inandığını söyleyen Atılgan, “Ben, kenevir ile ilgili belgeseller izledim, bazı gazetelerde yazılar okudum. O zaman çok şaşırmıştım. Örneğin Almanya’da bir fabrika kenevirden duvar paneli üretiyordu. Çünkü ısı yalıtımı çok yüksek bir bitki. Böyle bir bitkinin tekrar ülkemizde üretiminin yapılması, canlandırılması ki halk arasında kenevir bitkisinin bir diğer özelliği uyuşturucu madde kullanımı kısmıyla ilgili vatandaşların farkınladığı olabilir elbette ama bu sebeplerden ötürü değişik amaçlarda kullanılabildiği için izne tabi ekiliyor. Yönetmeliği bulunuyor. Yönetmeliğe göre ekimini yapmak isteyen çiftçilerimiz müracaat ediyor. Türkiye’de kenevir bitkisinin ekimine 19 ilde izin veriliyor. Bunlardan bir tanesi de Kastamonu oluyor. Yoğunlukta Karadeniz bölgesinde ekiliyor. Ben inanıyorum ki inşallah bu ürün ülkemizde hak ettiği yeri gelecek dönemlerde alacağına inanıyorum. Sözleşmeli üretim ile birlikte özellikle endüstriyel alanda kullanımı arttıkça kendire olan talepte artacaktır. Bu yüzden firmaların, bu bitkiden değişik ürünler üretmeleri noktasında girişimleri de bölgemizde artacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Vedat Yunus İkizoğlu (İHA)