Karaçomak barajı ile birlikte şehrimizin iki ana su tedarik kaynağından biri olan Gürleyik, 30 yıl önce Ilgaz dağı delinerek şehre akıtıldı, vaktin “çılgın” projesiydi…
Kolayına olmadı.
Belediye Başkanı Faruk Nuhoğlu…
Kastamonu sevdası için dağları delen Ferhat’tı.
Projeyi ölçtü biçti, kurmayları ile son şeklini verdi, dosyayı onay ve elbette bütçe için Ankara’ya gönderdi…
“Gitti gelmez”.
Günler geçti…
Ankara’nın onayı beklendi durdu.
Faruk Nuhoğlu SHP’li belediye başkanıydı…
Hükümette ANAP vardı.
Belediye onay bekliyordu beklemesine ama iktidar partisi ile herhangi bir diyalog kurulmamıştı…
“El mecbur”.
Yıllar yılı ülke siyasetinin duayen ismi, ANAP’ta genel başkan yardımcılığı görevine kadar yükselen, partinin ağır topu Sabri Keskin…
Kastamonu milletvekili.
Faruk Nuhoğlu belediye başkan yardımcısı Murat Mütevelli’den destek istedi, Sabri Keskin’le samimiyeti olan Murat Mütevelli ricacı oldu, projenin bakanlıktan ivedilikle geçirilmesini talep etti…
Memleket meselesiydi illa, genel seçim de kapıdaydı ne var ki, ANAP parti içi çekişmelerle güç kaybederken muhalefet partileri yükselişteydi, Keskin yeşil ışık yaktı bu talebe.
Bir şartı vardı ama…
“Önümüz genel seçim, siz şimdi bu projeyi seçim malzemesi yaparsınız, Ilgaz’dan şehre su getirdik dersiniz, eğer propagandasını yapmayacaksanız, bunun elbirliği ile olduğunu, bizim de katkımızı söylerseniz ne ala” dedi.
Murat Mütevelli yemin şart etti…
Tokalaştılar.
Bıçağı kesen bir siyasetçiydi Sabri Keskin…
Haftasına varmadan bakanlık onayını çıkardı.
Onay evraklarını Murat Mütevelli bakanlıktan aldı, sevinçten havada uçuyordu, iki kanat çırpışında Kastamonu’yu bulacak kadar enerji doluydu…
Otobüsle dönmeyi tercih etti.
O vakitler makam arabası bolluğu yok…
Başkan şükretsin altındaki külüstüre.
1 numaralı koltuğa bilet almıştı Murat Mütevelli…
2 numaralı koltuğa ise yakından tanıdığı bir hemşerimiz oturdu.
Sabri Keskin’in köylüsü ve yakını idi 2 numaralı koltuk yolcusu…
Murat Mütevelli de bu yakınlığı biliyordu.
Otobüs hareket etmesini beklemeden hevesle konuşmaya başladı Murat Mütevelli..
“Bak, siftah sana anlatıyorum, Gürleyik onayı bakalıktan çıktı, Sabri Bey’in desteği olmasa mümkünü yoktu, sayesinde oldu, bu şekilde herkese anlatacağız, Allah ondan bin kere razı olsun.”
Murat Mütevvelli verdiği sözü tuttu…
Tesadüf olarak karşılaştığı Sabri Keskin’in yakınından başlayarak Gürleyik suyunun siyasi imece ile şehre getirildiğini kamuoyuna izah etti.
30 yıl geçti üzerinden…
Gürleyik akmasa, şehir çöl.
Not: Çok değil çeyrek asır evvelin siyasi iklimi bu şekilde nazik, muzip ve samimi idi…
Elbette rekabetse yine rekabetti.
Bir de günümüze bakın, siyasilerin yanında espri yapmaya çekiniyor insan, yanlış anlama potansiyelleri yüksek çünkü…
Yüzü gülmeyen siyasetçi olmasın.
Gürleyik mevzusu sayesinde Faruk Nuhoğlu’nu anmıştık geçtiğimiz yazıda…
Bugün de Sabri Keskin ve Murat Mütevelli’yi anmış olduk.
Rahmet olsun…
Gürleyik suyunca.
MUSTAFA AFACAN