15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, 190 el telsizinin FETÖ/PDY mensuplarına dağıtılması talimatı verdiği” gerekçesiyle hakkında dava açılan eski Kastamonu Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Faruk Bal’ın yargılanmasına Ankara’da devam edildi. Bal, duruşmaya tutuklu bulunduğu Tokat’taki cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlanarak savunmasını yaptı.
Hakkında üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 15 yıl hapis cezası istenen Bal, darbe girişimine ilişkin bir faaliyeti bulunmadığını, sözde atama listesine adının iradesi dışında yazıldığını, ByLock kullanıcısı olmadığını, FETÖ’ye ters düşünce yapısına sahip bir kişi olduğunu, emrindeki askerlere, darbeye ilişkin emirlere uymamaları yönünde talimat verdiğini iddia etti; “Ben FETÖ’yü yabancı servislerin kurduğunu düşünüyorum” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, “GSM şebekesi ile Türk Telekom alt yapısının kullanımında güçlük yaşanması durumunda alternatif muhabere vasıtası olarak kullanılmak üzere 190 el telsizinin FETÖ/PDY mensuplarına dağıtılması talimatı verdiği” gerekçesiyle hakkında dava açılan eski Kastamonu Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Faruk Bal’ın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada sanık Bal, tutuklu bulunduğu Tokat’taki cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlanarak savunmasını yaptı.
Darbe girişimine ilişkin bir faaliyeti bulunmadığını, bu yüzden hakkında takipsizlik kararı verilmesi gerektiğini savunan Bal, sözlerine şöyle sürdürdü:
“FETÖ’nün düşünce yapısı, benim ve ailemin düşünce yapısına tamamen terstir. Hayatım boyunca siyasi oluşumlardan, dini tarikat ve cemaatlerden uzak durdum. Ben FETÖ’yü yabancı servislerin kurduğunu düşünüyorum. Vehhabilik diye bir inanç var. Bu inanç Osmanlı’nın son döneminde, Osmanlı’yı yıkmak için İngilizlerce ortaya çıkarılmıştır. Ben FETÖ’yü bunlara benzetiyorum. Bunları düşünürken nasıl FETÖ’cü olabilirim?”
Atama listesinde adı var
Darbe planlamasında yer almadığını, asker ve sivil şahıslarla toplantı yapmadığını ileri süren Bal, 15 Temmuz günü aile fertlerinden birinin sağlık sorunu yaşaması üzerine acilen Ankara’ya gittiğini söyledi.
Yaşanan askeri hareketlilik sonrası Kastamonu’ya doğru yola çıktığını ifade eden Bal, yolda görüştüğü emrindeki askerlere, darbeye ilişkin emirlere uymamaları yönünde talimat verdiğini iddia etti.
Bal, sözde atama listesine adının iradesi dışında yazıldığını, söz konusu listeyi 16 Temmuz sabahı Kastamonu’daki karargaha gittiğinde gördüğünü beyan ederek, hakkındaki gözaltı kararını öğrendikten sonra emniyete kendisinin teslim olduğunu belirtti.
ByLock’u reddetti
İddianamede yer alan hakkındaki “GSM şebekesi ile Türk Telekom alt yapısının kullanımında güçlük yaşanması durumunda alternatif muhabere vasıtası olarak kullanılmak üzere 190 el telsizinin FETÖ/PDY mensuplarına dağıtılması talimatı verdiği” suçlamasını da kabul etmeyen Bal, 12 Temmuz’da Jandarma Genel Komutanlığının direktifleri ile telsizlerin istenildiğini öne sürdü.
Telsizlerin akıbetini bilmediğini beyan eden Bal, telsizlerin kimler tarafından kullanıldığının tespit edilmesi talebinde bulundu.
ByLock kullanıcısı olduğu yönünde iddianamede yer alan raporun doğruyu yansıtmadığını ve raporda hata olduğunu öne süren Bal, ByLock kullanıcısı olmadığını savundu.
İl Jandarma Komutanı tanık oldu
Duruşmada tanık olarak dinlenen Kastamonu İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Selim Kapancı, eski tuğgeneral Bal’ın 15 Temmuz öncesi ilk sicil amiri olduğunu bildirdi.
Kapancı, 15 Temmuz’da sanık Bal’ın Ankara’ya gittiğinden habersiz olduğunu ifade ederek, 16 Temmuz saat 02.55’te görüştüğü sanığın darbeye yönelik emirlere uyulmaması yönünde talimat verdiğini aktardı.
Ara karar
Beyanların ardından ara kararı açıklayan Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Muhammet Karaca, sanık hakkında Jandarma ve Emniyet birimlerine yazılan müzekkerelere henüz cevap verilmediği ve deliller doğrultusunda sanık hakkında somut bulgular olduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verildiğini açıkladı.
İddianame
Şüpheli Faruk Bal’ın olay tarihinde, tuğgeneral rütbesiyle Kastamonu Jandarma Bölge Komutanlığı yaptığına yer verilen iddianamede, Bal’ın, “darbe girişimi esnasında veya sonrasında GSM şebekesi ile Türk Telekom alt yapısının kullanımında güçlük yaşanması durumunda alternatif muhabere vasıtası olarak kullanılmak üzere FETÖ/PDY mensubu personele 190 adet Jemus 4900 Atlas el telsizinin tertip ve dağıtımının yapılması konusunda talimat verdiği” kaydedildi.
Bal’ın, olay tarihinde Ankara’da bulunduğuna dair HTS kayıtları bulunduğu bildirilen iddianamede, Bal’ın, telsizlerin dağıtımı ile ilgili haklarında ayrıca soruşturma yürütülen, suç tarihinde Jandarma Muhabere’de albay olan Şükrü Demirtürk ve yüzbaşı olan Kamil Çetin ile olay günü irtibatının bulunduğu, bu telsizlerin darbeye kalkışmaya iştirak eden birlik ve personele dağıtımı hususunda beraber hareket ettikleri aktarıldı.
Sözde “Yurtta Sulh Konseyi” atama listesinde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanı ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak görevlendirilen Bal’ın, cep telefonunda 4 Ekim 2014’ten itibaren FETÖ üyelerinin haberleşmede kullandığı belirtilen ByLock programı kullanıldığı tespit edildi.
Bal, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, TBMM’yi ortadan kaldırma veya görevini engellemeye teşebbüs etme” suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. AA