“Ulusal bayram kutlama programı” dersinden şehrimiz her sınavda sınıfta kalmayı sürdürüyor, kamudan yerel yönetime, meslek odalarından sivil toplum örgütlerine, her geçen yıl üstüne koymakta üstümüze yok ulusal bayramların anlam ve kıymetini “eksiltmekte”…
Bir “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” daha geçti gitti aynı “duyarlılıkla”.
“Kamu-vatandaş” işbirliği sayesinde önünü bir türlü “alamadığımız” pandemi dolayısıyla bu yılki “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kısıtlama günlerine “denk geldi”…
Şehrimiz, genelge kapsamında izin verilen bayram kutlaması ölçüsünün dahi çok daha altındaki “dar” bir elbiseyi üzerine giydi.
Yurt çapında bayram kutlamasından resmi düzenleyicisi olarak görevlendirilen maarif müdürlüğünden tutun şehrindeki bayram kutlamalarının “fiili” kumandanı olması beklenen belediyeye, üyelerini ulusal duygular etrafında “motive” etmesi beklenen meslek odalarından tutun gönüllü birliktelik sayesinde toplumun ortak tarihi ve kültürel değerlerini “sıcak” tutması beklenen sivil toplum örgütlerine kadar…
Kastamonu, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kutlamasında “uyuyakaldı”.
Vatandaş neylesin?…
“Can derdinde”.
Çok mu zordu el birliği ile pandemi şartlarında “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ruhuna uygun kıymet bilen bir kutlama programına imza atmak?…
Lafa gelince “milli değer”.
Evlerinin balkonlarını, pencerelerini, odalarını bayram meydanlarına çeviren “çocuklara” ne mutlu…
Çocukların hevesinden dahi “ders” almayan ve gün gün “köreltme” potansiyeli taşıyan “büyüklere” ne acı.
(Atanmış ve seçilmişlerden oluşan küçük bir grup, ki “eksik kadro” o da, Cumhuriyet Meydanı’nda “Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı” önünde çelenk sundu, az sayıda çocukla “sembolik” fotoğraf çekimi yapıldı, yabancı milletlerin patent ve markasına sahip oldukları motorlu taşıtlar resmi geçit yaptı, “siren” çalındı, belediye hoparlöründen zaman zaman müzik yayını yapıldı…
“Şehrimizde bayram”.)
Bu “kısır” programın sebebi “aklımızın yetmemesi” değil…
“İçimizden gelmemesi”.
Bir kanadı “çocuk” diğer kanadı “ulusal egemenlik” olan kuş…
Gökyüzünde uçsun istemiyoruz besbelli.
Bu 23 Nisan’da “evde kalsak” iyiydi…
“Sınıfta kaldık.”
Not: “13 Nisan tarihli Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısında alınan “kısmi kapanma” kararı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı 14 Nisan tarihli “kısmi kapanma sürecinde uyulması gereken usul ve esaslar” hakkında genelge yayımladı, Kastamonu İl Hıfzıssıhha Kurulu 22 Nisan’da toplandı, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kutlama esaslarını belirledi. Çelenk sunma töreninin fiziki mesafe koşullarına uygun şekilde asgari düzeyde katılımla gerçekleştirilmesini, çelenk sunma töreni dışında kişilerin bir araya gelmesine neden olabilecek kutlama programlarının yapılmamasını, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” coşkusunu yansıtabilecek başta kolluk araçlarından oluşmak üzere araç konvoyları, ses, ışık ve havai ışık gösterileri, mobil araçlarla gösteriler ile çevrimiçi etkinliklere ağırlık verilmesini, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kutlama törenlerinde görevli olan kişilerin de tören ve kutlama programları süresi ile sınırlı olmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf tutulmasına karar verdi…
Şehrimiz kendi kararlarının dahi altında kalan bir kutlama programına imza attı.
(Merak ediyorum bu arada, bayramın “resmi” ismini…
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” mı yoksa sadece “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” mı?)
Karabük ve Çankırı misali çevre illerdeki kutlama programlarına baktım…
En “klişe” bayram ritüellerinin bile gerisinde kalmışız iyi mi?
Duyarsızlık öyle had safhadaki, maarif müdürlüğünün bayram davetiyesinde “yazım” hatası var…
“Kontrolsüz” maarif.
“Çocuk” ve “ulusal egemenlik” ne hata kaldırır ne de vurdumduymazlık…
Yazık etmeyelim.
MUSTAFA AFACAN