Ata’nın ilimize ayak bastığı tarih 23 Ağustos. İnsanlarımızla konuştuğu, beyaz, geniş kenarlı şapkasıyla yollarımızda yürüdüğü tarih.
İnanır mısınız, biz yine pek bir şey yapmadık Mustafa Kemal Paşa’nın ilimize geldiği tarihler aralığında.
Oysa, Kurtuluş Savaşı’nın kilit noktalarından Kastamonu için bu hakkının Başkomutan tarafından verildiği ve kendisine olan güvenin bir kez daha boşa çıkarılmadığı gün olarak tek özel günümüzdü.
Kastamonu olarak gittikçe unuttuğumuz ortak heyecanın yaşatılması gereken bir gün…
Bu noktada eski Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu’na bir özür borcum var. Önceki yıllarda 23 Ağustos, “Türk Dünyası Günleri” ile birleştirilirdi.
Ben de o zamanlar “Şapka Devrimi” yıldönümü kutlamalarının hep bu organizasyonun gölgesinde kaldığını düşünürdüm.
Son yıllarda 23 Ağustos için yapılanları (!) gördüğümde “Hata mı ettim?” diye düşünmeye başladım.
Evet, belki çok da doğru değildi iki organizasyonun üst üste bindirilmesi, ama kente bir hareket, kent insanlarına bir araya gelme imkanı sağlaması bakımından önemliydi.
İnsanlarımızı bir alana topladık o kutlamaları yaparken. Konserler düzenledik. Hoş, düzenleme hataları da yaptık o konserlerde; trafiği felç ettik örneğin. Ama ders aldık en azından, daha doğrusunu düzenleme adına.
Ne var ki, anılarda kaldı hepsi; bu yıl yine meydan bomboştu. Kastamonu’nun özel gününde Kastamonuluları bir araya getirecek, bu kentte yaşıyor olmanın heyecanını yaşatacak bütçemiz yoktu herhal?
Yoksa, “Ata’nın, Kastamonu’da kendisini ilk defa görecekler için şapkayı tercih etmesi, yeni Türkiye’yi gerisinde kaldığı muasır medeniyet yarışında arayı kapatıp en önde koşma hedefi için gerekli yol haritasını, zihniyet değişimini tane tene izah etmek için ilimizi seçmesi niçin adet yerini bulsun etkinlikleri dışına çıkılarak layıkıyla kutlanmaya değer olsundu ki” görüşünün ağır bastığını düşünmeyi aklından bile geçirmek istemiyor insan.