25-26 Nisan 2018 tarihleri arasında Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü iş birliğiyle Sivas’ta düzenlenen, Bilim Kurulu Üyesi bulunduğumuz “Ahmet Kutsi Tecer Sempozyumu”na hazırlanırken ünlü şairin Kastamonu’yla ilgisini de bir nebze araştırmayı görev bildik. Gerisini tamamlama, Kastamonu gazetelerini sürekli tarayan Dr. Mustafa Eski’ye düşüyor, Kastamonu’da yaşadığı için…
Siz ağaçlar elbet beni bildiniz
Ben sizden ayrılmış yürür bir dalım.
Ey çınarlar, köknarlar, ey yeşil deniz
Ben kendi kendimi sürür bir dalım.
Tecer’in (1901-1967) Ilgaz Dağları’ndan başlıklı şu dörtlükle başlayan şiirini her okuyuşumda Ilgaz Dağları görülmeden yazılamayacağını düşünmüşümdür hep. Araştırmalarım beni yanıltmadı. Tecer, 1940 yılı Temmuz ayında İsmail Hakkı Tonguç, Sabahattin Eyuboğlu ve Mimar A. Asım Mutlu ile Kastamonu’ya gelmişti. O tarihte İsmail Hakkı Tonguç (1893-1960) MEB İlköğretim Genel Müdürüdür ve Köy Enstitülerini kurmakla görevlidir. Şair, yazar, çevirmen Sabahattin Eyuboğlu (1908-1973), MEB Müfettişidir. Mimar A.Asım Mutlu (1912-1997), Güzel Sanatlar Akademisinde asistandır ve Göl Köy Enstitüsünün mimari projesini çizmektedir. Aksu Köy Enstitüsü mimari projesi de ona aittir.
Bu bilgiye, geçen yıl İstanbul’da yayımlanan, kızı Leyla Tecer’in verdiği fotoğraflarla zenginleştirilmiş. Ahmet Kutsi Tecer‘e Armağan (haz. Turgut Çeviker İstanbul 2017, 607 s., Ve Yayınevi) kitabındaki Ceyhun Atuf Kansu’nun Tecer Dağı başlıklı makalesinde (s. 226-233) rastladık. 1967 yılında Varlık dergisinde de yayımlanmış.Kansu’nun verdiği bilgiye göre; “Şubat 1941: Yücel dergisinde dört şiiri yayımlanır: Ilgaz Dağları’ndan, Nola?, Orda Bir Köy Var Uzakta ve Dağın Ötesi adlı dizinin ilk şiiri Güreş. Bu şiirlerini şu satırlarla sunuyor Tecer: ‘Geçen yaz Ilgaz’dan geçtim. Dağın ötesine geçtiğimi hatırlatan bu nakışları yol arkadaşım İsmail Hakkı Tonguç’a, Sabahattin Eyuboğlu’na ve Mimar Asım Mutlu’ya armağan ederim’… Tonguç’la Eyuboğlu ile Ilgazları geçip yeni yükselen Göl Köy Enstitüsüne gitmektedirler.”(s. 229)
Ahmet Kutsi Tecer‘le Sabahattin Eyuboğlu’nun Kastamonu şehir merkezinde çekilmiş iki fotoğrafı da söz konusu armağan kitapta yer almaktadır (s. 144, 546). İkinci fotoğrafın arkasındaki yazı kitapta şöyle verilmiştir: “Tecer ile Sabahattin Eyuboğlu Kastamonu’da bir gezi sırasında (20.07.1940).” Birinci resmin alt yazısında tarih yoktur. İkinci fotoğrafın (s.546) çekildiği yapıyı Nasrullah Şadırvanı’na benzettim. Demek ki 1940 yılında şadırvanın içi ve çevresi kahvehane olarak kullanılıyormuş.
Tecer, Kastamonu seyahatinde ve sonrasında yazdığı şiirleri 5-6 ay sonra tamamlayıp Yücel adlı dönemin önemli edebiyat dergisine yollamış. Ilgaz Dağları’ndan şiirinin dışında seyahat arkadaşlarına ithafen Yücel’in Şubat 1941 tarihli 72. sayısında yayımlanan Orda Bir Köy Var Uzakta, Nola?, Güreş şiirleri de Kastamonu şiirleridir. Ilgaz’ın arkasını Dağın Ötesi vasıflandırmış ve bu dizide Güreş, Halay, Halay Çeken Kızlar, Yürük Hasreti, Göllere Düşen Ördekler, Bağlamacıya, Buğday İlahisi, Bir İhtiyar ve Karadeniz Türküsü adlı şiirleri yer almıştır. Orda Bir Köy Var Uzakta, Yücel’de ayın şiiri seçilmiş, Münir Ceyhan tarafından bestelenmiş, öğrencilerin en çok ezberlediği şiirlerden biri olmuştur. Kastamonu köylerinden alınan ilhamla yazıldığını maalesef çok geç öğrendik.
Tecer’in Kastamonu şiirlerinden bazılarının ilk dörtlükleri:
Orda Bir Köy Var Uzakta
Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
Güreş
Ha bre yiğitler, koşun, kavrayın
Koç gibi dolanın, dönün meydanda!
Ağırdan yanaşın, birden uğrayın
Bir orda kapışın, bir de bu yanda.
Nola?
Yine gönlüm karmakarış
Tutmaz oldu elim bir iş
Köydeki sabana eriş
Nola hey elim nola?
Tecer, Eylül 1959 ayında Halil Bedi Yönetken’le halk oyunları derlemesi yapmak üzere bir kez daha Kastamonu’ya geldi.
Artık Tecer’i daha çok seviyorum. Eşi Meliha Tecer ve kızı Leyla Tecer’le tanışıp sohbet etme imkânını bulduğum için de ayrıca mutluyum. Kastamonu sevgisini edebiyatımıza taşıyan, ölümsüz şiirler yazan Ahmet Kutsi Tecer‘i saygıyla anıyoruz. Mekânı cennet olsun!