Kastamonu’yla ilgili kitapları takipte 2000’li yıllarda oldukça zorlanmaya başladık. O kadar çok kitap, makale, gazete köşe yazısı yayımlanıyor ki… Eksik olmasın, bizim Kastamonu gazetesindeki köşemizi takip eden bazı dostlarımız, kitap takviyesinde bulunuyorlar da çoğundan haberdar olabiliyoruz. Söz konusu dostlarımızın başında Metin Boyacıoğlu ve Mustafa Bektaşoğlu geliyor. Metin Bey’in 8 Ocak 2020 tarihinde İstanbul’dan gönderdiği kargodan on dört kadar kitap çıktı. Yarısını görmemiştik. Bunlar içinde 2011 yılında yayımlanan biri var ki, değeri anlatılmakla bitmez:
Ali Tavşancıoğlu: Yusuf Ziya Yozgâdî ve Kastamonu Küre Temâşâsı/1896-1897, Yozgat 2011, 162+60 s. Kün Yayıncılık:9.
Hazırlayan, inceleyen Arap harflerinden yeni Türk alfabesine aktaran Ali Tavşanoğlu 1971 yılında Yozgat’ta doğmuş. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi 3. Sınıfında iken yüksek öğrenimini tamamlamayıp Yozgat’a dönmüş. Yozgat Gündem dergisinde editörlük,Yozgat Haber gazetesinde köşe yazarlığı yapmış. 2008-2010 yılları arasında Şehriyar dergisini çıkarmış. Gökten Yıldız Düşürmek (şiirler) ve Şu’arâ-yı Bozok adlı bir inceleme kitabı bulunuyor. 2015 yılında Yozgat’ta öldü.
Şeyh Şabân-ı Velî’nin manevi şahsına ithaf ettiği üçüncü kitabının takriz yazısını dönemin Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş yazmış. Takrizden öğreniyoruz ki, 1896-1897 yıllarında Kastamonu’da müddei-i umum muavinliği (savcı yardımcılığı) yapan şair Yozgatlı Yusuf Ziya Bey, Kastamonu Küre İnebolu izlenimlerini şiire dökmüş, eser böylece ortaya çıkmıştır. Valiliğin desteğiyle yayımlanmıştır.
Yazarın Mukaddime/Ön Söz yazısında ise edebiyatımızda bir şehrin, beldenin tabii güzelliklerini anlatan, genellikle mesnevi şeklinde yazılan eserlere şehrengiz dendiği belirtilerek, Yusuf Ziya Bey’in eserinin bir nüshasının İstanbul Ali Emirî Efendi Kütüphanesinde/Millet Kütüphanesi bulunduğunu, bu nüshadan aktarma yaptığını açıklamıştır. Kendisi de divan şairi olduğu anlaşılan Ali Tavşancıoğlu bir de Kastamonu medhiyesi (Zuhûrî mahlasıyla) kaleme almıştır. Şunu hemen belrtelim ki, Kastamonu Küre İnebolu Temâşâsı adlı eserini Yusuf Ziya Bey 1897’de Adana Ceza Dairesi Reisliğine atanınca, bu şehirde Vilayet Matbaasında bastırmıştır. İstanbul’dan getirilen kitabın bir nüshasıdır.
Kitap, divan edebiyatında Kastamonu’yla ilgili en çok şiirin yer alması bakımından çok önemlidir. Ayrıca, 1896-1897 yıllarının Kastamonu, Küre ve İnebolusu hakkıda önemli bilgiler vermektedir. Yazar, kendisinin bir akademisyen olmadığını belirtip okuyamadığı yerler bulunduğunu iyi niyetle açıklamıştır. Bu bakımdan, eser üzerinde bir yüksek lisans çalışması yapılmasına ihtiyaç vardır. Şehir, ilçe tasvirlerinin yanı sıra Kastamonu’da kaleme alınmış bazı şiirler de doğal olarak kitaba dâhil edilmiştir. Ancak, başta Şeyh Şa’bân-ı Velî olmak üzere Kastamonu evliyasıyla ilgili çok sayıda şiirin bulunduğu görülmektedir.
Yazımızı, Ali Tavşancıoğlu’na teşekkürlerimizle birlikte kitabın sonunda yer alan İnebolu şiirlerinden biriyle bitirmek istiyoruz:
Burası sâhilde a’lâ bir misâfirhânedir
Manzar-ı ra’nâya mâlik pek lâtif kâşânedir.
Oldı Mustafâ Efendi muhterem müste’ciri
Hep otelciler içinde toğrısı bir dânedir.
Bilbedâhe söyledi bu nazmı da hâmem Ziyâ
Zülf-i güftâre bu tab’ım sanki parlak şânedir.
İnebolu: 12 Nisan 1312/1897
NAİL TAN