KTB MİFAD Başkanı iken başlattığımız girişim sonucu 1987’de kutlanması kabul edilen Ahîlik Kültürü Haftası’nın 34.sü 12-19 Eylül 2021 tarihler arasında yaşandı. Biz esnaf ve sanatkârın 52 hafta hatırlanması taraftarıyız. Bu sebeple yazımız geç kalmış sayılmamalı.
15 Eylül 2020 tarihindeki köşe yazımızda Kastamonu Üniversitesi İİBF Dr. Öğretim Üyesi Murat Fidan’ın Haziran 2020 ayında Ankara’da yayımlanan Osmanlı Dönemi Kastamonu’da Esnaflık ve Ticarî Hayatadlı (Ankara 2020, 296 s. Gece Kitaplığı) araştırma ürünü kitabını tanıtmış, 1673-1856 yılları arasında ilimizdeki ticarî hayattan kesitler vermiştik. Bu yazımızda, aynı tarihler arasındaki esnaflar hakkında başka bir yazı daha yazacağımızı belirtmiştik. Konu gerçekten önemliydi. İlk yazımızdan, bazı dostlarımız Rusya’dan Osmanlı döneminde de tonlarca tahıl satın alındığını öğrenince şaşırıp kaldıklarını ifade ettiler.
Dr. Murat Fidan’ın 1673-1856 yılları arasındaki yaklaşık 250 yıllık döneme ait 226 Şer’iyye Siciline ve Devlet Arşivlerindeki araştırmalarına göre belirtilen tarihlerde Kastamonu şehir merkezinde başlıca şu esnaf faaliyet göstermekteydi (s.31-78):
- Debbağlar-Saraçlar
İldeki büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği sonucu debbağlık (dericilik) ve binek hayvan takımları üretiminde büyük gelişme görülmüştür. Şehrin doğusunda Karaçomak deresi kenarında tabakhaneler kurulmuş, Debbağlar Mahallesi, Saraçlar Mahallesi oluşmuştur.
- Semerciler, Mutaflar, Kürkçüler
Küre bakır madeni genellikle binek hayvanlarıyla taşındığından semercilik, mutaflık çok gelişmiştir. Kürkçüler, genellikle Rusya’dan satın alınan kürkleri işleyip satmışlardır. Mutaflar, kendir, kenevirden yapılan ip, urgan, heybe, yular vb. malzemeyi üretmekteydi.
- Ayakkabıcılar
Haffaf denilen ayakkabıcılar, debbağdan aldıkları kırmızı, sarı ve siyah deriyi Büyük Çarşı içinde işleyerek pabuç, mest, çizme, başmak, yemeni ve terlik hâline getirmişlerdir. Ayakkabıcılar çarşısında, pîne-dûz denilen eskici, yamacı ve tamirci esnafı da bulunmaktaydı.
- Dokumacılar, Boyacılar
Pamuklu yünlü bez dokumalar, halı ve kilim dokumacılığı, kendir ve hasır dokumalar bakımından şehir, Anadolu’da önde gelene merkezlerden biriydi. Dokumalarda kullanılan ipler şehirdeki 30-40 boyahanede boyanmıştır. Boyamada; isperek, cehri, Hint ve Yemek indigosu, kökboya ve çivit kullanılmıştır.
- Bakırcılar
Beylikler döneminden itibaren işletilen Küre bakır madeni, şehirde bakırcılığın gelişmesinin başlıca sebebidir. Çevre illerin bakır levha ihtiyacı Kastamonu’dan karşılandığı gibi, İstanbul ve diğer Anadolu şehirlerine de gönderilmiştir. Bakırcılık, başta kalaycılık olmak üzere şehirde birçok esnafın çalışmalarına da destek olmuştur.
- Demirciler
Bakır ve demir madenlerinin bulunması, şehirde demirciliği de geliştirmiştir.Demirciler kılıç, bıçak, satır, hançer, balta, nal, kilit, anahtar, mandal, menteşe, mıh, çivi, kürek, kazma, balta, orak ve saban demiri üretmişlerdir. Demircilik; nalbantlık, iğnecilik, saraçlık, marangozluk gibi esnaf kollarının gelişimine de katkıda bulunmuştur.
- Kuyumcular
Ziynet eşyası kullanımı Kastamonu’da yaygın olduğundan kuyumculuk da önem kazanmıştır. Erkek ve kadının kullandığı çeşitli eşyalar da değerli taşlarla süslenmiştir. Kuyumcu esnafı, kuyumcular çarşısında faaliyet göstermiştir.Osmanlı döneminde, aynı işi yapan esnaf, büyük çarşı bölümünde veya kendi çarşısında faaliyetlerini sürdürdü.
- Mumcular
Evlerin, ibadethanelerin, medreselerin aydınlatılması önemli ölçüde mum ve kandillerle yapılıyordu. Bu sebeple şehirde, çok sayısa mum yapıp satan esnaf bulunmaktaydı.
- Sabuncular
Temizlik maddesi olarak kullanılan sabunlar sabunhanelerde imal ediliyordu. Zeytin yetişen bölgelerde gelişmişti sabunculuk. İlde zeytin azyetiştirildiğinden bir sabunhaneden belgelerde bahsediliyor. Şehirde, imalattan çok diğer illerden getirilen sabunları satan esnaf bulunuyordu.
- Bozacılar
Kastamonu’da hanlara yakın bir mekânda üç bozahane, Ilısu köyünde ise iki bozahanenin boza ürettiği kayıtlarda mevcuttur. Yaygın, rağbet gören bir içecek değildi.
- Ağaç ustaları
Orman varlığı sebebiyle bu dalda da çok sayıda esnaf vardır. Keresteci, dülger, neccar, kavvas ve marangozlar inşaat ve ev aletleri, eşyaları üretiminde çok para kazanan esnaf kollarıydı. İstanbul yangınlarından sonra Kastamonu‘dan çok sayıda usta gönderilmiştir.
- Fırıncılar
Şehirde evde ekmek yapımı yaygınken, 1762’de 18, 19. yüzyılda ise 28 fırının faaliyette bulunduğu tespit edilmiştir. Habbâz, fırıncı esnafının genel adıdır. Değirmenciler ve oduncular, fırıncılığa yardımcı oluyorlardı. Fırıncılar kendi aralarında somuncu, peksimetçi, pideci, çörekçi, simitçi, börekçi ve gözlemeci olarak iş bölümü yapmışlardır.
- Kasaplar
Celepler tarafından şehre getirilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, hayvan pazarından kasaplar tarafından satın alınıp salhanede kesildikten sonra derisi debbağlara, başı ve ayakları paçacılara, işkembesi işkembecilere, iç yağı mumculara satılıyordu. Etleri ise kasaplar dükkânlarında satışa sunuyorlardı. Kastamonu’da pastırma, sucuk imalatında kasapların rolü büyüktü.
- Helvacılar
Belgelerde Kastamonu merkezinde helva ve tatlı üretminin yaygın olduğu görülmektedir. Keten helva, kozlu helva, çekme helva, yaprak helva, tahin helva, leblebili ve nohutlu şişe helva ve zülbiye helvası dükkânlarda satılmıştır. Ayrıca; kadayıf, güllaç, katmer gibi tatlılarla pekmez, reçel ve tahin de pazarlanan ürünler arasındadır.
- Bakkallar
Şehir merkezinde bir arada dükkân açan bakkallarda yağ (sadeyağ, zeytinyağı), bakliyat, baharat, bal ve sabun türleri yanında sebze, meyve ve kuru yemiş de satılıyordu.
Sanıyoruz ki bu çok kısa özet, kitabın önemini ortaya koymaya kâfidir. Dr. Murat Fidan’a bir kez daha teşekkür ediyoruz. İşte Kastamonu Üniversitesi öğretim üyelerinden böyle çalışmalar bekliyoruz.
NAİL TAN