Antalya’da yaşayan Hatice Ören Durukan, Tosya’da orman köylüsü ailesinin yanındayken kurduğu hayallerini gerçekleştirerek orman muhafaza memuru oldu.
Tosya ilçesindeki orman köyü Aşağıkayı’da 3 çocuklu ailesinin yanında büyüyen Durukan (31), ailesinin çalıştığı sırada gördüğü orman muhafaza memurlarına özenmeye başladı.
Ailesine “Ben de ormancı olacağım” diyen Durukan, hayalindeki mesleği gerçekleştirmek için çalışmaya başladı. Üniversitenin ardından Kamu Personeli Seçme Sınavına giren Durukan, buradan aldığı puanla orman muhafaza memurluğunu tercih etti. İlk tercihine atanan Durukan, 8 yıl önce orman muhafaza memurluğu görevine başlayarak, çocukluk hayalini gerçekleştirdi.
Alanya ilçesindeki Demirtaş Orman İşletme Şefliğinde görev yapan Durukan, kendisini gören köylülerin “Kadın ormancı olur mu?” gibi cümleler kurarak şaşırmasına rağmen şefliğinin sorumluluk alanındaki 13 köyün “ormancı kızı” oldu.
Arazide görev yaparken orman işçisinin de köylüsünün de çay ikram ettiği Durukan, orman varlığı servetini korumak için çalışıyor ve mesleğiyle gurur duyuyor.
“Ormanda gayet rahat çalışıyorum”
Durukan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sevdiği bir mesleği yapmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.
Ormanda kadın olarak zorluk yaşamadığını söyleyen Durukan, müdürleri, şefleri ve ormancı arkadaşlarının hepsinin babacan ve centilmen olduğunu, kendisine kolaylık sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.
Ormana girerken korkmadığını belirten Durukan, şunları dile getirdi: “Doğayı ve hayvanları seviyorum. Yılan ve böcekten korkmuyorum. Ormanda gayet rahat çalışıyorum. Göreve başladığımda ‘ormanda karşıma domuz gibi vahşi hayvan çıkar mı?’ diye endişeleniyordum. Ormancı ağabeylerim ‘Domuz görürsen kendini ya sağa ya da sola at’ demişlerdi. Bir gün arazide çalışırken karşıma domuz çıktı. Çok korktum ancak ağabeylerimin dediği aklıma geldi. Kendimi sağa attım ve domuz yanımdan geçti. Herhangi bir yara almadan kurtuldum.”
Durukan, yaz aylarında Alanya bölgesinde sıklıkla çıkan orman yangınlarına gittiğini söyledi. Yangın bölgesinde mesai arkadaşlarıyla 45-50 derece sıcak altında yangınları söndürmek için çaba gösterdiklerini vurgulayan Durukan, “Bir kadın olarak uzun süren orman yangınlarında birkaç gün sahada çalıştığım oldu. Yere bir parke serip onun üzerinde dinlendim ama hiç ‘Of’ demedim çünkü bir ağacı bile kurtarmak bize mutluluk veriyor.” dedi.
“Amacımız orman servetinin varlığını korumak”
Orman muhafaza memurlarının gün içerisinde önemli görevleri olduğunu aktaran Durukan, şu değerlendirmede bulundu:
“Amacımız orman servetinin varlığını korumak. ‘Kaçak kesim yapılıyor mu?’ diye kontroller yapıyorum. Ormanların sürdürülebilir olması için gerekli bakım çalışmaları yapıyoruz. Antalya bölgesinde orman yangınlarıyla önemli mücadeleler veriyoruz.” diye konuştu.
Duruman, Genel Müdürlüğün helikopter, arazöz, işçi gibi bütün imkanlarıyla ormanlardaki yangınlarla mücadele ettiklerini belirtti.
Kendisini gören köylülerin şaşırdığına işaret eden Durukan, “Önce şaşırıyorlar ama sonra seviniyorlar, hoşlarına gidiyor. İletişimimiz daha kolay oluyor. Kadınlar özellikle daha konuşkan oluyorlar. Beni kızları gibi görmeye başladılar. Kadınlar hemen yanıma gelip ormanla ilgili istekleri varsa daha rahat anlatıyorlar, sıcak yaklaşıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Eşinin kütüphane görevlisi olduğuna değinen Durukan, “İşlerimiz çok farklı. Eşim kapalı bir ortamda çalışıyor ben de sürekli arazide çalışıyorum. Eşim bana özeniyor ve ‘Ne güzel ormanda çalışıyorsun. Temiz havada’ diyor. Hoşuna gidiyor, beğeniyor.” sözlerine yer verdi.