Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ilk adım töreni
Bu dönem öğretime başlayan 121 öğrencinin beyaz önlük giyerek mesleğe adım attıkları törende konuşan Dekan Prof. Dr. Osman Güler, öğrencilerine hekimlik mesleğinin yüceliğini hatırlattı, “Bu meslekte dokunduğumuz, objemiz olan şeyin insan ve bu insanın da en yakınlarımız anneniz, babanız, kardeşleriniz olduğunu unutmayın; hastalarınızı da genel olarak o gözle görün” dedi ve meslek hayatlarında hastayla iletişim kurmada hassas olmaları konusunda uyarılarda bulundu.
Rektör Ahmet Hamdi Topal da, Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi için ilk olan törende heyecanlarını arttıran başka bir unsurun da Morfoloji binasının inşaatını tamamlayarak hizmete açmak olduğunu belirtti ve “İnşallah yeni Morfoloji binamız sunduğu imkânlarla birlikte siz değerli öğrencilerimizin eğitimlerini bu binada sürdürmesini sağlayarak, çok önemli bir alt yapı eksikliğimizi tamamlayacak ve eğitim kalitemizi daha üst seviyelere taşıyacaktır” diye konuştu.
Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 2022-23 Akademik Yılı Beyaz Önlük Giyme Töreni Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirildi.
Programa Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük, Prof. Dr. Mehmet Atalan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler, hayırseverler Yavuz Ballık, Nurten Ballık, Prof. Dr. Sâkine Eruz Esen adına Ahmet Esen başta olmak üzere, Tıp Fakültesi akademik ve idari personeli ile öğrenciler ve aileleri katıldı.
21 öğrenci ile Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ve ardından da Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde öğretim vermeye başlayan, 2020-21’den itibaren Kastamonu Üniversitesi bünyesine alınan ve 300 öğrenciye ulaşan Tıp Fakültesi’ne bu yıl başlayan 121 öğrenci için düzenlenen törende hayırseverler, öğrenciler ve aileleri ile diğer katılımcılar duygu dolu anlar yaşadı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günle ilgili video sunum gerçekleştirildi.
ÖĞRENCİ
Açılışta Tıp Fakültesi birinci dönem öğrencileri adına konuşan Abdullah Seyyid Tutan, “Bugün hekimliği temsil eden ve üzerimizde bütün hayatımız boyunca gururla ve onurla taşıyacağımız beyaz önlüklerimizi giyerek tıp camiasına ilk adımı atmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Beyaz önlük hekimlik mesleği için ahlaklı olmanın, sırdaş olmanın, asaletin, alçak gönüllülüğün din, dil ırk yarımcılığı yapmadan tüm insanlara eşit hizmet etmenin bir sembolüdür. Hekim hastanın tutunacak dalı yani umududur. Bizlere düşen, bu umudun bir parçası olabilmek için tüm gayretimizi ortaya koymaktır” dedi.
DEKAN
Tutan’ın ardından kürsüye gelen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler, hekimliğin bir hayat tarzı olduğunu belirtti ve öğrencilerine şöyle seslendi:
“Önceden yaptığımız bir şey aklıma geldi, bunu herkes bilir, tıp oynamak diye bir oyun vardı. Tıp diyen susardı. İşte şimdi siz o andasınız… Kıymetli öğrencilerim, ‘tıp’ dediniz hayatınız değişti, ona göre… Ama kötü yönde değil, iyi yönde… Yani biz insan var oldukça olan, insanlığın başından beri var olan ve insan durdukça da devam eden ve edecek olan bir mesleğin talibiyiz. Biz o mesleğin içindeyiz, sizler de o mesleğin talibi oldunuz. İnşallah o günleriniz de göreceğiz. Buralardan güzel, yetişmiş ve idealist hekimler olarak mezun olmanızı hedefliyoruz. Hekimlik güzel bir meslek. Hayatımı bu işin içinde geçirdim, 40 yılım bitti, 41. yılıma girdim. Tekrar sizin yaşınızda olsam rahatlıkla şunu söyleyebiliyorum: Tekrar başlasam yine bu mesleği seçerdim, yine bu branşı seçerdim. Sizlerin de bunu gün gelince söyleyebilmeniz çok önemli. Ne yapıyorsanız yapın mesleğinizi severek yapın. Sevmeyerek yapacağınız işin kimseye faydası olmaz. Bu işi seversen yaparsın, bu işe gönül vermek lazım. Para, pul, şan, şöhret vs. vs. aklınıza gelebilecek hiçbir şey için eğer aklınızda bu mesleği yapmak var ise, ben kıdemli bir abiniz olarak söylüyorum, aman vaz geçin bu işten. Ama severseniz de hiçbir meslekte bulamayacağınız farkları lezzetleri bu meslekte bulursunuz, bunun da garantisini veriyorum. Hekimlik her şeyden önce insana ve hastaya dokunmaktır. İnsan dediğimiz şey eşrefi mahlûkat, yaratılmışların en mükemmeli. Burada başka meslekleri bir şey söyleme durumunda değilim, ama yani diyelim ki bir inşaat mühendisi oldunuz, güzel güzel binalar yaparsınız betona, demire dokunursunuz. Başka mühendislikte, mesela bilgisayarda dokunduğumuz şeyler hep cansız şeylerdir. Ama bu meslekte dokunduğumuz objemiz olan şey insan ve bu insanın da en yakınlarımız anneniz, babanız, kardeşleriniz olduğunu unutmayın, hastalarınızı da genel olarak o gözle görün. Ne hasta hekimsiz olur, ne de hekim hastasız olur. Mesleğimizde sorunlarımız da olabilir. Bunlar da olacak. Ama mesela karanlık olduğunda karanlığa kızacağımıza biz de bir mum yakarak katkı yapmamız lazım. Kızmamamız lazım. Hastamıza da öyle… Bizim bir bilen pozisyonumuz var, çünkü hasta bilmiyor biz onun sıkıntısını biliyoruz, onu seviyesinden iletişimi becerebilmemiz lazım. Bu beceri bize ait hastaya ait olmayacak. Biz onun seviyesinden onun sıkıntısı ile ilgili şeyleri sorgulayıp onunla güzel bir iletişime geçtiğimiz zaman emin olun ki tedavinin yüzde 50’sini halletmişsinizdir. Başka bir şey yapmanıza gerek yok. Ama günümüzde ne oluyor? Maalesef iletişim diye hastayı mesela bir takım kan tahlilleri, laboratuvar tahlilleri görüntüleme yöntemleri vs. vs… Lütfen, rica ediyorum, bakın sizin de başınıza aynı şey gelebilir. Elinizin altında her türlü laboratuvar imkanı olacak, görüntüleme imkanı olacak ve gelen hastaya şöyle bakmadan bile iki satır şikayetini sormadan bile hemen tahlile ve filme gönderen hekimlerden olmayın. Bunu özellikle rica ediyorum. Netice itibariyle hekimlik hayat tarzıdır. Kıymetli öğrencilerimiz, bu hayat tarzına bugünden itibaren girdiniz. Bu, sizinle ölene kadar birlikte olacak. Bu kimliğinizden kurtulabileceğinizi asla düşünmeyin; bu kimliği sevin ve iyice benimseyin. Bizler hocalarınız olarak bu hayat tarzını sizlere öğretmek için elimizden geleni yapacağız, yapmaya da söz veriyoruz. Sizler bizim için çok kıymetlisiniz. Hepinize eğitim ve hekimlik hayatlarınızda başarılar dilerim.”
REKTÖR
Prof. Dr. Güler’in ardından kürsüye gelen Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, üniversitelerine yeni katılan öğrencileri aramızda görmekten dolayı sevinçli ve gururlu olduklarını belirterek, “Sizler, gece gündüz demeden çok çalışarak zorlu bir safhayı geride bıraktınız. Tıp Fakültesi öğrencisi olarak şimdi daha zorlu ama bu mukaddes mesleğe sahip olabilmek için 6 yıllık özveri ve yoğun bir çalışma gerektiren bir eğitim safhasına başladınız” dedi.
Heyecanlarını arttıran başka bir unsurun da Tıp Fakültesi Morfoloji binasının inşaatını tamamlayarak hizmete açmak olduklarını söyleyen Rektör Topal, “İnşallah yeni Morfoloji binamız sunduğu imkânlarla birlikte siz değerli öğrencilerimizin eğitimlerini bu binada sürdürmesini sağlayarak, çok önemli bir alt yapı eksikliğimizi tamamlayacak ve eğitim kalitemizi daha üst seviyelere taşıyacaktır” diye konuştu.
Tıp Fakültesi’nin, sahalarında yetkin ve donanımlı hocalara sahip, Kastamonu’da birçok ilki gerçekleştirmiş bir fakülte olduğunu belirten Rektör Ahmet Hamdi Topal, öğrencilerine, “Sizlere düşen sorumluluk, kıymetli hocalarınızdan en üst düzeyde istifade ederek, sunulan bu imkânları en verimli ve faydalı şekilde kullanmanızdır. Bizlerin yegâne amacı sizlerin, bugün üzerinize giydiğiniz bu beyaz önlüğe layık hekimler olarak yetişmenizdir” diye seslendi.
Törenin simgesi olan ve meslek hayatı boyunca giyecekleri beyaz önlüklerin sadece bu mesleğe ait bir ibare olmadığını söyleyen Rektör Topal, “Nasıl ki mesleğe böyle tertemiz bembeyaz bir önlük giyerek başladıysanız, hayatınız boyunca da çalışkan, dürüst, hakikat peşinde koşan, vatanını seven, vazife şuuruna, ahlaki ve milli değerlere sahip, insana değer veren, adaletli ve vicdanlı hekimler olarak ülkemize ve insanlığa en iyi şekilde hizmet etmeniz en büyük arzumuzdur. Bugün gururlanmak hakkınız olduğu gibi çalışmak ve hizmet etmek de vazifenizdir” dedi.
Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tercih ettikleri için öğrencileri kutlayan Rektör, konuşmasını, “Hekimliğin simgesi olan beyaz önlüklerini giyerek mesleklerine ilk adımlarını atan geleceğin hekimleri olan sizleri Üniversitemizi, Tıp Fakültemizi tercih ettiğiniz için tebrik ediyor ve sizleri bugüne kadar yetiştiren çok değerli ailelerinize şükranlarımı sunuyorum. Üniversitemizde geçireceğiniz yılların başarılı ve huzur içinde geçmesini dileyerek, saygıdeğer öğretim üyelerimize ve siz kıymetli öğrencilerimize mutlu, huzurlu ve başarılı bir eğitim dönemi diliyorum” diyerek tamamladı.
Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler ve Tıp Fakültesi öğretim üyeleri tarafından öğrencilere beyaz önlükleri giydirildi. Bunun ardından, öğrenciler, Temel Tıp Bilimleri Bölümü Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Emine Petekkaya eşliğinde, Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyaz Önlük Andı’nı okudu.
Programın devamında Morfoloji binasındaki eğitim ve araştırma laboratuvarlarına katkıda bulunan hayırseverler Yavuz Ballık, Nurten Ballık, Prof. Dr. Sâkine Eruz Esen adına Ahmet Esen’e Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler tarafından plaket sunuldu.
Takdimlerin ardından tören, Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü öğrencilerinden Seymen Ali Kaya, Eren Kazmacı, Kaan Özcan ve Ömer Özel’in müzik dinletisi ile son buldu.
Cengiz MUHZİROĞLU