İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarının Çanakkale Türküsü kitabı
18 Mart 2015 ve 24 Nisan 2015 tarihlerinde Çanakkale’de, Çanakkale deniz ve kara savaşlarının 100. yıl dönümü dolayısıyla iki devlet töreni düzenlendi. Çanakkale Savaşları’yla ilgili filmler peş peşe vizyona girdi, girmekte. Kitap yayınları ise sadece 2014 ve 2015’te yüzü buldu. Söz konusu kitaplardan biri, THM araştırmacılarını ve Kastamonuluları yakından ilgilendirmekte. 14 Temmuz 1948 tarihinde Kastamonu’da İhsan Ozanoğlu’dan Ankara Devlet Konservatuvarı Halk Müziği Derleme Ekibince (Muzaffer Sarısözen, Halil Bedi Yönetken, Rıza Yetişen) derlenerek TRT Repertuvarına giren ünlü “Çanakkale İçinde Vurdular Beni” mısrasıyla başlayan türkünün kitabı bu eser. Dr. Eray Cömert’in yayımladığı bu incelemeyi, Kastamonu Taşköprülü İTÜ Türk Halk Musikisi Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Süleyman Şenel yüksek lisans tezi olarak yaptırmış. Eray Cömert, Sinoplu bir aileye mensup ancak Kastamonu’da doğup yetişmiş bir genç bilim adamı, Kastamonu’ya yürekten bağlı. Bu sebeple, türkünün Kastamonu’yla ilgisini ortaya koyarken elinden gelse Kastamonuludan yana hareket ederdi. Ne var ki, bilimsel gerçek, siyah örtünün altından bile ışığını saçmaktaydı. Kitabın künyesi şöyle:
Eray Cömert, Çanakkale Türküsü/Melodik Varyantlar Üzerine Analitik Bir İnceleme, İstanbul 2015, 566 s., İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Yayınları: 6
Eserin Önsöz’ünü yazar Konservatuvar Müdürü Adnan Kaç, şu cümlelerle temel özelliklerini açıklamış (s. 5-6):
“Bu kitap, özetle Kastamonu başta olmak üzere Anadolu’nun farklı yörelerinden, Balkanlardan, Kırım’dan, Kerkük’ten ve Anadolu’dan derlenmiş Türkçe güfteli Çanakkale Türküsü örneklerini; Çanakkale Türküsü’nün bilinen en eski ses kaydından dikte edilen notasını, TRT Müzik Dairesi Başkanlığı THM Repertuvarı’na girmesine vesile olan kaynak kişi Kastamonulu Âşık İhsan Ozanoğlu’na ait Ankara Devlet Konservatuvarı ve MİFAD derlemeleri ses kayıtlarından yapılan notalarını, Çanakkale Türküsü’nün ezgisiyle seslendirilmiş Yunanca, Makedonca, Arnavutça ve Gora dilindeki örneklerin notalarını, türüyle ilgili edebiyat ve yayın birikimini bir araya getiriyor.”
Eseri okuyan Kastamonulular üç aşağı beş yukarı şu görüşte birleşmelidirler:
- Çanakkale Türküsü, Çanakkale Savaşları sırasında eski bir Çanakkale ağıtının ezgisi üzerine yeni sözler üretilmesiyle oluşmuş, askerin söylediği bir türküdür. Çanakkale Savaşlarının türküsüdür. Millî bir türküdür. Kastamonu türküsü değildir. Bütün Türkiye’nin türküsüdür.
- Cepheden memleketlerine dönen askerler vasıtasıyla Anadolu, Rumeli’ye yayılmıştır. Yayıldıkları geniş coğrafyada defalarca notaya alınıp yayımlanmıştır. Bu derleme notalarının en eskisi 1919 yılına aittir. 1923 yılında ABD’de Columbia firması plağını çıkarmıştır.
- Göl Köy Enstitüsü öğrencilerinin 1945 yılında basılan müzik kitaplarında bu türkü vardı ve Gölköylüler söylüyorlardı. Kitabı Bedri Akalın hazırlamıştı. Türkü, öğrencilerden derlenmişti.
- Ancak, TRT Repertuvarına türkü, bir Kastamonulu kaynak kişi İhsan Ozanoğlu vasıtasıyla 1948 yılı derlemeleri sayesinde girmiştir. Ozanoğlu, türküyü daha estetik ve duygulu bir şekle sokmuştur. Kastamonulular için övünç kaynağı olan durum budur. Türküye, “Kastamonu Türküsü” demek yanlış; “TRT THM Repertuvarına Kastamonu’dan derlenmiş olgun biçimiyle girmiştir.” demek daha doğrudur. Bu durum, az onur mudur?
Muzaffer Sarısözen ve arkadaşlarının Atatürk’ün huzurunda sık sık söylenen, defalarca notası yayımlanan bu türküden ancak 1948 yılında haberdar olmaları, önemli bir kusurdur. Dönemin iletişim ve yayın imkânları düşünüldüğünde bir dereceye kadar mazur görülebilir.
Kastamonulu bilim adamı, yazar ve müzisyenlerinin öncelikli olarak bu kitabı okuyarak “Kastamonu Türküsü” inatlarından vazgeçtiklerini kamuoyuyla paylaşmalarına ihtiyaç vardır. Kastamonu’nun dillere düşecek o kadar çok türküsü var ki!
Dr. Eray Cömert’i ve tezini hazırlatan hocası Süleyman Şenel’i, Çanakkale Savaşları’nın 100. yıl dönümünde bu en önemli eseri ortaya koydukları için yürekten tebrik ediyoruz.