Neye dokunsa ellerinin yanacağından korkan, her devinimde ve her paylaşımda yeni bir coşku ile sarsılmayan insanlara karşın, “umut, gayret, özveri ile” dünyayı daha yaşanılır kılmaya çabalayanların da olduğunu bilmek mutlu ediyor.
10 Aralık 1919 tarihinde, Kastamonu’da görev yapan bürokratların eşlerinin öncülüğünde ve Kastamonulu kadınların da yoğun bir şekilde katılımı ile gerçekleşen ilk kadın mitingi; aklın, yüreğin, cesaretin temsilcisi olarak yolumuzu aydınlatıyor.
İçinden çıkılmaz zorluklarla yılmadan mücadele eden kadınlarımız, 101 yıl önce gerçekleştirdikleri İlk Kadın Mitingi’nde de bağımsızlığın, aydınlığın peşinden koştular. Padişah’a, Sadrazam’a, İngiltere Kraliçesi’ne, Fransa Cumhurbaşkanı Poincare’nin ve ABD Başkanı Wilson’un eşlerine çekilen telgraflarla Kastamonu’dan tüm Dünya’ya seslendiler.
On Aralık Kadın Mitinginin öncüleri (*) ulaşımın ve iletişim araçlarının son derece sınırlı olduğu yıllarda binlerce kadını bir araya getirmeyi ve devlet başkanlarının eşlerine telgrafla seslerini duyurmayı başardılar.Onlar, Türkiye’nin işgal edilmesini protesto etmek için Kız Öğretmen Okulu (Darülmuallimat) bahçesinde buluştular. Yüreklerinde filizlenen bağımsızlık arzusu, dillerinde isyan ile düşman işgaline baş kaldırarak tüm dünyaya seslendiler.
Darülmuallimat Müdiresi Hikmet Hanım ile yardımcısı İclal Hanım ve Fırka Kumandanı Miralay Osman Bey’in kızı Refika Hanım birer konuşma yaptılar. Kastamonu Polis Müdürü Halil Bey’in eşi Zekiye Hanımise Komite Başkanı olarak yaptığı konuşmada, din ve istiklal için ölmeye,kanlarını evlatlarının ve eşlerinin kanlarıyla karıştırmaya hazır olduklarını söylerken, işgalleri ve yapılan vahşetleri şiddetle kınayan şu sözleri ile dikkat çekiyor:
“Biz, dünyayı kanlara boğan, insanları tavuk gibi boğazlayanerkeklere müracaat edecek değiliz. Bizim gibi şefkatle, merhametle düşündüklerine şüphe etmediğimiz İtilaf Devletlerinin büyük kadınlarına müracaat edecek ve birer telgrafla, bize yapılan haksızlıkları yazacak ve anlatacağız. Eğer onlar da hakkımızı teslim etmezlerse, evlatlarımızın kanlarına kanlarımızı karıştırarak erkeklerimizle bir safta, dinimiz ve istikbalimiz için; haksızlara, zalimlere tarihin lanetlerini terk ederek şeametle öleceğiz.”
“Tam Bağımsızlık için” atılan adımın bu öncü ve yürekli kadınlarını gurur ve mutlulukla bir kez daha anıyoruz. Yurdumuzun her yerinde, isteklerini kararlılıkla dile getiren, doğruluğuna inandığı zaman; erişebileceği noktanın ötesine geçme isteğini eyleme dönüştürme yürekliliğine sahip kadınlarımızın var olduğunu biliyoruz.
29 Kasım 1918’de Milli Kongrenin kurucusu 50 örgütün 10’dan fazlasının kadın cemiyeti oluşunu, İzmir’in işgali ile ilgili olarak İstanbul’da düzenlenen mitinglere kadınların yoğun katılımını ve etkileyici söylevleri ile Halide Edipleri, Şükufe Nihalleri unutmak olası mı?
İlk Kadın Mitingi’nin 101. Yılında; “Zaman eskimez” diye bir söz düşüyor aklıma… Zaman eskimez… Aklıyla, fikriyle, yüreğiyle ve eylemleriyle On Aralık Kadın Mitingini gerçekleştirenler, aradan geçen yıllara rağmen unutulmuyorlar.
Yürekleri kor olmuş kadınlarımızı, bir asır sonra da heyecanla, saygıyla anıyoruz.
(*) 10 aralık 1919’da mitinge öncülük eden, işgale karşı eylemlerini daha sonra da sürdüren kadınların isimleri:
Zekiye Hanım (Kastamonu Polis Müdürü Halil Bey’in eşi)
Kamuran Hanım (Kastamonu Defterdarı Ferit Bey’in eşi)
Saime Hanım (Kastamonu Sağlık Müdürü Ferruh Bey’in eşi)
Bedriye Hanım (Kastamonu Maarif Müdürü Talat Bey’in eşi)
Münire Hanım (Kastamonu Vilayet Mektupçusu Fuad Bey’in eşi)
Refika Hanım (Kastamonu Fırka Kumandanı Miralay Osman Bey’in kızı)
Neyire Hanım (Kastamonu Reji Müdürü Ömer Bey’in kızı)
MİNE ÖZGÜR