- Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı, iki yıldır pandemi gerekçesiyle meydanlar yerine kapalı alanlarda sınırlı sayıda katılımcı ile kutlanıyordu. Bu yıl da Ramazan bayramı gerekçesiyle 1 Mayıs sınırlı sayıda katılımcılarla kutlandı. Yapılan açıklamalarda TÜRK İş Temsilcisi Mehmet Çelik, “Resmi verilere bakılırsa yıllık enflasyon yüzde 61… Biz günlük hayatımızda ödediğimiz fiyatları biliyoruz. Elimize geçen gelirin büyük bölümü temel harcamalara gidiyor ve yetmiyor…” derken, HAK İş Temsilcisi Mustafa Çağlı ise “Emekçilerin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz” dedi.
Son iki yıldır pandemi koşulları öne sürülerek meydanlarda kutlanmayan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, bu sefer de Ramazan bayramı gerekçe gösterilerek meydanlar yerine sınırlı sayıda katılımcılarla birlikte basın açıklamaları ve lokallerde yapılan toplantılarla kutlandı.
TÜRK İŞ Kastamonu Temsilciliği, 1 Mayıs’ı Yol İş Lokali’nde düzenlediği programla kutladı. Türk İş Temsilcisi Mehmet Çelik, sendika temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği basın açıklamasında şunları söyledi:
“Son elli yılda, tüm dünyada emekçilerin yaşama şartları her sene bir öncekine göre daha da kötüleşti. Zenginle fakir arasındaki fark daha da açıldı. Dünyada geçerli ekonomik sistem her geçen gün yeni bir sarsıntıya, daha fazla krize yol açıyor. Her sektörde, her ülkede, bir küresel durgunluğun etkisi yaşanıyor. Bu olumsuz gelişmeler giderek arttı. Önceden yaşanan meseleleri gölgede bıraktı. Covid-19 salgını ile tüm fatura emekçiye çıkarıldı. Hayatımız adeta kâbusa döndü. Başta dar gelirliler olmak üzere, hayatını emeğiyle sürdüren tüm toplum kesimleri ağır tahribata maruz kaldı. Salgın’ın kitlesel etkileri yavaş yavaş azalma eğilimi gösterdi. Ama emekçiler için ümit verici gelişmeler yaşanmadı… Tam tersine, Şubat ayının sonunda başlayan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonu, sorunların daha da derinleşmesine neden oldu… Fiyat artışları tedarik maliyetlerini artırdığından, yeni bir zam dalgası sert bir biçimde geldi… Ekmekten şekere, etten süte, meyve ve sebzeye kadar tüm temel gıda ürünlerine yüzde yüzü aşan zamlar geldi… Zam dalgası sadece gıda ürünleriyle sınırlı kalmadı… Akaryakıttan doğal gaza, elektrikten suya; ulaşıma, yani tüm temel hizmetlere gelen zamlar durmak bilmedi… Zamlar günden güne; kimi zaman saatten saate geldi. Dün bir olan bugün bir buçuk oldu; sabah iki olan akşama iki buçuğa çıktı… Bazı zincir marketlerin de fiyat artışlarına olumsuz yönde katkısı oldu… Bu da ücretli çalışanların, emeklilerinin geçinme şartlarındaki bozulmanın daha da artmasına yol açtı. Aldığımız ücret zorunlu ihtiyaçlarımıza bile yetmiyor. Emekçilerin reel ücretleri hızla eridi… Satın alma gücü gerileyen emekçilerin geçinme şartları daha da kötüleşti… Resmi verilere bakılırsa yıllık enflasyon yüzde 61… Biz günlük hayatımızda ödediğimiz fiyatları biliyoruz. Elimize geçen gelirin büyük bölümü temel harcamalara gidiyor ve yetmiyor… Bir yandan işsizlik tehdidi diğer yandan geçim sıkıntısıyla emekçiler bu 1 Mayıs’ı kutluyor. Yurdumuzun en büyük ve en köklü işçi örgütü Türk-İş, başta üyeleri olmak üzere tüm emekçilerin hak ve çıkarlarını koruyup geliştirmek amacıyla mücadele etmektedir. Emeğin dünyasının en yakıcı mevcut sorunları ve bunlara yönelik çözüm önerileri Türk-İş tarafından her fırsatta ortaya koyuldu. Taşeron sorununun sonlandırılması, geçici işçilerin daimi kadroya alınması, işçi hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi, ücretlerin satın alma gücünün korunması, asgari ücretin artırılması, vergide adalet sağlanması, çalışma mevzuatının iyileştirilmesi ve benzeri birçok alanda hep birlikte mücadele ediyoruz.”
Cumhuriyet Meydanı’nda konfederasyonlarına bağlı sendikaların yöneticileriyle bir basın açıklaması okuyan Hak İş Temsilcisi Mustafa Çağlı ise şunları ifade etti:
“Tüm emekçilerimiz için daha fazla iş ve gelir güvencesi istiyoruz. Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Herkes için düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurulmasını istiyoruz. Güvenceli esneklik düzenlemelerinin insana yakışır iş çerçevesinde ele alınmasını istiyoruz. Mevcut işyerlerinin ve çalışanların dijitalleşmeye ve yeşil dönüşüme uyum sağlayabilmeleri için adil bir geçişi mümkün kılacak politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Kamu çerçeve protokolünün kalan maddelerinin uygulanmasını talep ediyoruz. Kamu Çerçeve Protokolü kapsamında KİT’lerdeki işçilerin kadroya geçirilmesi, geçici işçilerin daimi kadroya geçirilmesi, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş hakkının verilmesi ve erken emekliliğin engellenmesi gibi özlük haklarına ilişkin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. 6772 sayılı kanun uyarınca ilave tediye alan kamu işçilerinin kapsamına belediye şirketlerinde çalışanların da dahil edilmesini istiyoruz. Toplu iş sözleşmeleri ile elde edilen hak ve kazanımların enflasyon karşısında ezilmemesini talep ediyoruz. Tekelci yapıda bulunan sosyal diyalog mekanizmalarının katılımcı bir anlayışla yeniden oluşturulmasını talep ediyoruz. COVID-19 salgınının tüm işçiler için meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz. İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin daha fazla yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Kayıtdışı istihdam ve ekonomi ile etkin mücadele edilmesini istiyoruz. İşsizlik oranlarının düşürülmesini, genç, kadın ve engelli bireylere yönelik istihdam fırsatlarının oluşturulmasını istiyoruz. Ülkemiz çalışma hayatının ihtiyaçlarına uygun şekilde istihdam seferberliği oluşturulmasını talep ediyoruz. Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalara yönelik tedbirler alınmasını ve emekçilerin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz.”