VALİ YAŞAR KARADENİZ
Toplumun her kesiminde üreten, geliştiren hizmet sunan işçi ve tüm çalışanların emeklerine verilen değerin, saygının bir ifadesi olan 1 Mayıs tarihi Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanmaktadır.
Emek insan için kutsaldır, ürettiğidir, gururudur, varlığını ortaya koyabilme gücü, saygı ve itibar görmesine bir vesiledir. Öğrenmek, araştırmak, hayatını kazanmak, verimli olmak için çalışan emekçilerimizin, Ülkemiz ekonomisi ve sosyal kalkınmasındaki en büyük güç kaynağı oldukları bilinmektedir. İşçi ve emekçilerimizin gösterdikleri gayretleri, çalışma mücadelesi ile çalışanlar ve işverenler arasındaki karşılıklı özveri, diyalog, işbirliği sayesinde ülkemiz ulusal kalkınma alanında önemli başarılara imza atmıştır.
İlimizin, Ülkemizin geleceğe yürüyüşündeki gücünü sağlayan çalışanlarımızın emeklerinin tam karşılığını almalarına, güvenli, huzurlu çalışma ortamlarının sağlanmasına, hak ettikleri yaşam standartlarının devamına büyük önem veriyor, kendilerine güveniyoruz. Manevi değerlerini çalışma hayatına olumlu olarak yansıtmaya devam eden çalışanlarımızı içinde bulunduğumuz bu günlerdeki özverilerinden dolayı tebrik ediyorum.
En önemli sermaye olan insan emeği ile hayatımızı kolaylaştıran her yapının inşasında imzası bulunan işçi ve tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günlerini kutluyorum. Tüm çalışanlarımıza aileleriyle, iş arkadaşlarıyla birlikte sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir yaşam diliyorum.
CHP KASTAMONU MİLLETVEKİLİ HASAN BALTACI
1 Mayıs 2020’yi dünyada ve Türkiye’de gerek halkın sağlığını gerekse toplumsal ve ekonomik yaşamı derinden etkileyen Covid-19 salgını ile karşılıyoruz.
Emekçilerin üretimden gelen güçlerini kullanıp işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi adına dayanışma içinde olduğunu göstermek, eşitlik taleplerini seslendirmek ve alın terlerinin karşılığını alabilmek için her yıl meydanlara çıkarak coşkuyla kutladığı emekçi dayanışmasının sembolü 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.
Belki de dünyada ilk kez meydanlarda kutlanamayacak olan 1 Mayıs’ı, bu yıl; salgının negatif sonuçlarının çoğunlukla işçi ve emekçi sınıfının sırtına yüklendiği bir ortamda karşılıyoruz. Hayatları pahasına çalışmak zorunda olan ve buna rağmen işten atılma, ücretsiz izin gibi tehditlerle karşı karşıya kalan işçi ve emekçiler, saray hükümetinin göstermelik tedbirlerinde de kendilerine yer bulamıyorlar.
İşsizliğin tavan yaptığı bir dönemde zaten birçok sorunla boğuşan; çalışma hayatına ilişkin tüm tehdit ve baskılara rağmen emek mücadelesi veren işçi ve emekçiler, tüm bu olumsuzlukların yanında 2020 yılının 1 Mayıs’ını çok ağır koşullar altında karşıladı.
Giderek yıkıcı hale gelen ekonomik krizin sonuçlarıyla kuşatılan ve tüm krizlerin bedelini ilk ödeyen sınıf olan işçi ve emekçiler bu yıl 1 Mayıs’ı ne yazık ki kazanılmış haklarının savunması ve eşit işe eşit ücret talepleri için değil; evine aş/ekmek götürebilme telaşıyla karşılıyor.
Fakat tüm bu ağır koşullar altında dahi, saray hükümetinin gerekli önlemleri almadan sessizce izleyip siyasi rant arayışında olduğu bir dönemde; işçi ve emekçilerin sömürüsüz, sınıfsız, savaşsız bir dünyada bütün insanların kardeşçe ve dayanışma içinde yaşaması mücadelesine kimse engel olamayacaktır.
Bu yıl Kovid-19 salgını nedeniyle barış, özgürlük, demokrasi, hak, hukuk, adalet taleplerimiz ve sömürüsüz, insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam hakkı için meydanlara çıkamayacağız fakat, Cumhuriyet Halk Partisi olarak dün olduğu gibi bugün de yarın da tüm işçilerin ve emekçilerin haklarını savunmaya, onlarla omuz omuza mücadele etmeye kararlılıkla devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle emeği ve alın terini yok saymak isteyen anlayış karşısında birlik olan işçilerin, emekçilerin ve tüm üretenlerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyorum. Yaşasın 1 Mayıs!
İGM BAŞKANI GÜRAY PARÇAL
Bugün işçinin ve emekçinin alın terinin ne kadar değerli olduğunun ortaya konulduğu çok anlamlı bir gündür. İşçinin alnının teri ve emeği ile üretilen tüm değerler bizler için şüphesiz çok önemlidir.
Ülkelerin gelişmesinde ekonomilerinin yapılanmasında büyük emeği bulunan, toplumun her kesiminde üreten, geliştiren ve hizmete sunan işçi, memur tüm çalışanların emeklerinin değerini ifade etmek amacı ile kutladıkları 1 Mayıs ‘ın insan onuruna yaraşır şekilde dostluk kardeşlik ve dayanışma içerisinde bir bayram havasında kutlanmalıdır.
Emeğiyle geçimini temin eden ve toplumumuzun kalkınmasında büyük katkılar sağlayan tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü kutlar, sağlıklı huzurlu başarılı bir hayat sürmelerini temenni ediyorum.
AK PARTİ İL BAŞKANI DOĞAN ÜNLÜ
1 Mayıs çalışan emekçilerin bayramını içtenlikle kutluyorum. Barış ve huzur içinde kutlanmasını temenni ediyorum.
”İnsan öğrenmek, üretmek, okumak, araştırmak, hayatını kazanmak, geçimini temin etmek, toplumda bir şeyler yapmak için emek sarf eder. “Emek” insan için kutsaldır, en önemli sermayedir. Ürettiğidir, gururudur, varlığını ortaya koyabilme gücü ve saygı görmesinde bir vesiledir. Biz, “İşçinin hakkını alın teri kurumadan vermenin” toplumda emeğe saygıyı böyle bir hassasiyetle korumanın en güzel hassasiyetlerimizden biri olduğunu ifade eden bir medeniyetin temsilcileriyiz.
Aynı zamanda insan için kutsal sayılan emeğin etrafında bütün insanlığa örnek bir dayanışma kültürünü yüzyıllardır yaşatan büyük bir medeniyetin de mirasçılarıyız..
Ülkemiz; mevcut siyasi istikrara duyulan güven ortamı ile gerek evrensel gerek serbest piyasa ekonomisinde uygulanan politikalarla her geçen gün büyüyen, güçlenen ekonomisi, ulusal ve uluslararası arenadaki kararlı siyasi duruşuyla, dünyada sayılı ülkeler arasında yerini almıştır.
Ekonomimizin Eski Türkiye’ye göre çok daha iyi konumlara gelmesinde en büyük pay bu alanda çalışan işçi ve emekçilerimizindir. Ekonominin bel kemiği olan işçi, emekçi ve tüm çalışanlarımızın daha iyi çalışma ortamlarında çalışabilmeleri ve yaşam standartlarının dünya seviyesinde çok daha iyi düzeylere getirilebilmesi hepimizin en büyük hedeflerindendir.
Bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, ülkemizin koronavirüsle mücadelesi kapsamında aldığı tedbirler gereği evlerimizde kutlanacak. Bu vesileyle tüm işçilerimizin Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, Cenab-ı Allah’tan aileleriyle birlikte sağlık ve mutluluk içinde geçirecekleri bir ömür temenni ediyorum.
CHP İL BAŞKANI HİKMET ERBİLGİN
1 Mayıs işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür. 1 Mayıs ‘Emek en yüce değerdir’ diyenlerin alın terinin sembolü olan bayramıdır.
Bir ülke ancak emekçileri sayesinde üretir, büyür, gelişir ve yaşamaya devam eder. Çünkü emek vererek, gecelerini gündüzlerine katarak çalışan işçilerin çoğu maalesef ki dünyada ve ülkemizde hak ettikleri değeri görememekte, hak ettikleri haklara kolay kolay sahip olamamaktadır. Günümüzün zor ekonomik koşullarında hayat şartlarıyla mücadele ederek ekmeklerini kazanmaya çalışan tüm işçilerimiz, çalışanlarımız bizim için birer kahramandır.
Ancak çalışanlarımız bu yıl 1 Mayıs’ı hem virüs salgını hem de iktidarın kuşatmasında karşılamaktadır. Son 2 yıldır ekonomik krizin pençesinde işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm olan emekçiler virüs salgınının ortaya çıkardığı ekonomik yükün altında ezilmektedir. Emekçilerin kira, fatura ve kredi borçları ertelenmediği gibi işçiler bankalardan faizle borç para almaya zorlanmıştır. 20 yaş altı sokağa çıkma yasağına rağmen 1 milyon 385 bin genç çalışan bu yasaktan muaf tutulmuştur. Sözde işten çıkarmalar yasaklanırken ücretsiz iznin önü açılmıştır. İşverene 2 bin 943 lira ödemesi koşulu ile işten çıkartılmalar yasal hale getirilmiştir. Ücretsiz izne gönderilecek işçiler aylık bin 177 lira ile açlıktan ölmeye terk edilmiştir.
Hepimiz biliyoruz ki emek olmadan hiçbir şey üretemeyiz. Emeğin önemi ve kutsallığı anlaşıldıkça; paylaşımın ve demokrasi kültürünün egemen olduğu daha güzel bir dünyaya ulaşacağımıza inancımız tamdır,
Bu yıl Dünya da ve ülkemizde yaşanan salgın nedeni ile emekçilerimizle kol kola omuz omuza meydanlarda olamayacağız. Ancak işçinin ve emekçinin her zaman yanında durmayı sürdürecek CHP olarak da her platformda onların sesleri olmaya devam edeceğiz.
Emeğe ve emekçiye saygı duyan herkesin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü kutlar, İşçilerimizin, emekçilerimizin insanca yaşayabilecekleri, daha güzel bir geleceğe, umuda ve mutluluğa sahip olduğu, işçi-emekçi haklarına saygı temelinde aydınlık bir gelecek temenni ederim. Yaşasın 1 Mayıs!
KASTAMONU EĞİTİM SEN
Bizler bu ülkenin işçileri, emekçileri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, emeklileri….
Bizler bu dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini, alın terimizle, aklımızla, bilgimizle, kısacası emeğimizle üretenler.
2020 1 Mayısında her yıl olduğu gibi umutlarımızla, bilincimizle ve dayanışmamızla bir aradayız.
On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunamayan bu düzen küresel salgın ile beraber büyük bir uygarlık krizi yaşıyor.
Kapitalist sistem insanlığın, doğanın ve yaşamın üzerine çöküyor, bu düzenin çarkları bizleri, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenleri insanca yaşatmak için kurulmamış. #Yaşamakİstiyoruz
Salgın koşullarında bile zorunlu olmayan işlerde, fabrikalarda, atölyelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında, şantiyelerde çalışmamızı dayatan; zorunlu işlerde gerekli önlemleri almadan bizleri çalıştıran bu düzen, bizi üretimdeki herhangi bir araç gereçten farksız basit bir meta olarak görüyor.
Artık daha net görüyoruz ki, insani ihtiyaçlarımız için üretmiyoruz, insanca yaşamak için üretmiyoruz, toplumun geniş kesimlerine daha iyi bir yaşam kurmak için üretmiyoruz. Sadece ve sadece sermayenin bu akıldışı düzeninin çarkları dönsün diye üretiyoruz.
İşte 2020 1 Mayıs’ı bu gerçekliğin en çıplak haliyle görüldüğü ve bunun karşısında işçi sınıfının başka bir dünya, yeni bir toplumsal düzen iradesinin dünya çapında haykırıldığı bir kırılma anı olarak tarihe geçecek.
Biz yeni bir toplumsal düzen istiyoruz.
Eğer bugün biz emekçilerin egemen olduğu bir düzen olsa idi salgına karşı toplumun sağlığını, işini ve geçimini koruyacak gerçek bir mücadele verirdik.
EĞİTİM-İŞ KASTAMONU ŞUBESİ
İşçi sınıfının haftanın 6 günü 12 saat çalıştırılmasına karşı haftada 5 gün, günde 8 saat çalışma talebiyle ırk ve din ayrımı gözetmeksizin burjuvaziye karşı gösterdikleri sınıf dayanışması II.Enternasyonal’ın kararıyla 1890 yılından bu yana 1 Mayıs “Uluslararası İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmaktadır.
Bu yıl 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü, COVID-19 salgınının dünya çapında yarattığı yıkıcı etkilerle karşılıyoruz. Tarihte ilk kez dünya emekçileri 1 Mayıs’ı kitleler halinde alanlarda kutlayamayacak. Ancak eşit, özgür ve insanca bir yaşam için, hakça bir paylaşım için tek ses, tek yürek olacaklar.
Salgın nedeniyle zor zamanlar yaşayan ülkemizde, ekonomik tablo emekçiler için daha da ağırlaşmış gelir dağılımındaki eşitsizlik daha da derinleşmiştir. Sosyal güvenceden yoksun ve günlük ücretlerle çalışanlara, hizmet sektöründe emek verenlere, 65 yaş üstü olduğu halde evini geçindirmek için çalışmak zorunda olanlara, küçük esnafa, işsize merhem olacak bir paket açıklamayan hükümet, sermaye yanlısı politikalarıyla emekçilerin haklarını daha da budamıştır. Salgını bile işverenler açısından fırsata çeviren iktidar, “ücretsiz izin” dayatmasıyla işçileri 1168 TL ile yaşamaya mahkum etmek istemektedir.
Yüz binlerce emekçi, hayatını devam ettirebilmek adına salgın tehlikesine rağmen sağlıksız koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmıştır.
Milyonlarca insan işsiz ve yoksul kalma riskiyle karşı karşıyayken, doğalgaz, elektrik, su gibi KDV’li yüksek faturalar halkın sırtına bindirilmeye, bankalar tüketici kredilerinden ve kredi kartlarından faiz almaya devam etmektedir.
Bugün gelinen noktada;
-Siyasi iktidar, sosyal devlet ilkesinin gereklerini bir an önce yerine getirmeli
-Halkın sağlığını, işini korumak için tüm kaynaklar adil ve doğru bir şekilde kullanılmalı
-Herkesin güvenle, tüm ihtiyaçları karşılanarak evlerinde kalabilmeleri için gerekli tüm şartlar sağlanmalı
-Zorunlu ve acil işler dışındaki tüm işler durdurulmalı
-Kredi borçları faiz işletilmeden ertelenmeli, elektrik, su, doğalgaz faturaları devlet tarafından karşılanmalı
-Salgın süresince işten çıkarmalar yasaklanmalı, tüm çalışanlara ücretli izin verilmeli, küçük esnaf ve çiftçi desteklenmelidir.
Eşit, özgür ve insanca bir yaşam için hakça bir paylaşım düzeni kurulmalıdır. Emeğin sömürülmesi düzenine, emekçilerin “Birlik, mücadele ve dayanışma” ruhuyla karşı koyulacağına inanıyoruz.
Bütün emekçiler temel hakları ve ekonomik talepleri için birleştiğinde, daha adil ve özgür bir dünyanın kurulacağını, emeğimizi sömürenlerin ise “bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gideceklerini” ve “bu güzelim memlekette hürriyetin en şanlı elbisesiyle elini kolunu sallaya sallaya dolaşacağını” biliyoruz.
Birliğimizi, dayanışmamızı ve mücadelemizi göstermek için salgın koşullarına rağmen çeşitli yöntemlerle kuracağımız birlikteliklerle, bu düzenin böyle gitmeyeceğini dile getirip bir kez daha haykıralım!
Yaşasın Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü
Yaşasın 1 Mayıs!